Değerli üyelerimiz ve takipçilerimiz; www.celikhan.net , www.celikhan.eu www.celikhanhaber.net , www.celikhanhaber.com 4 ayrı domain ile hizmetimizi sürdürmenin keyfini yaşatmaya devam ediyoruz.
Geçen hafta sitemiz 1.yılını tamamladı. Geriye dönüp baktığımızda site olarak geldiğimiz nokta bizim için kıvanç kaynağı olabilecek bir noktadır.
Her hafta değişik konuların ele alındığı, ele alınan konuların yetkililer tarafından dikkate alındığı bir nokta olduğunu söyleyebiliriz.
1 Eylülden itibaren sitemizin üzerinde bulunduğu sunucu, Amerika’dan Türkiye’ye alınacaktır. Sitemiz bu duruma bağlı olarak biraz daha hızlanacaktır. Ancak bir konu var ki bir türlü istediğimiz gibi gündeme alamadık. Barajımızda yüzen adacıkların öncelikle korunması, sonrada turizm için tanıtılması; üzülerek belirtiyorum ki bu konuda gerek idarecilerimiz gerekse de seçilmişlerimiz bu konuda ciddi bir atılım gerçekleştirmemişlerdir. Tema Vakfı Çelikhan temsilciliği ve M.Hanifi Acar Bey’in katkılarıyla gerçekleştirdiğimiz girişimler sonucunda Çevre ve Orman Bakanı Sayın Osman Pepe’nin Meclis Çevre Araştırma Komisyonu Başkanı Sayın Ahmet Münir Erkal aracılığı ile bize göndermiş olduğu bilgi faxında, barajımızdaki doğa harikası yüzen adacıklarımızın geçiçi bir süreyle telef olmasının önleminin alınmış olduğu haberini aldık. Geçen hafta Yrd. Doç. Dr. Mustafa Özdemir’in Gümüşhane’nin Kelkit ilçesinde 50metre kare büyüklüğünde yüzen bir adacığı ulusal basına yansıtması ve dünyanın en büyük yüzen adacığının bulunduğunu söylemesini Çelikhan için çok büyük bir ayıp olarak görmekteyiz. Barajımızdaki yüzen adacıklar hem sayı olarak hem de büyüklük olarak benzerlerinin 10 misli büyüklüğünde olmalarına karşın, tanıtımlarını yeterince yapamayışımız yüzünden ilçemiz için kayıp ve ayıptır.
Çelikhan üstüne hayali olan herkese sesleniyorum: Temiz havası, buz gibi suyu ve şifalı içmesi, doğa harikası mesire yerleri, benzersiz yüzen adacıkları, katıksız kültürü, eşine rastlanılmayan tütün ve balıyla Çelikhan tanıtılmayı bekliyor. Böylesine güzide bir çalışmanın sizin elinizle insanlarımızın imkanına sunulması kadar büyük bir hizmet olur mu dersiniz? Değerlendirmeyi yorumlarınıza bırakıp adacıklarımızın bir an evvel koruma altına alınması ve tanıtılmasının acilen çözülmesi gereken bir sorun olduğunu yineleyerek ve temenni ederek diyorum ki: Ey Sahipsiz memleketim! Sana sesleniyorum: Artık kendi hamurumuzu kendimizin de yoğuracağı zaman gelmiştir.