Bir insan yanılmak ister mi?
Bir insan yazdığının boşa çıkmasın ister mi?
Bir muhabir haberinin boşa çıkmasını ister mi?
Bir yazar köşe yazısının fos olmasın ister mi?
Evet, bu ve buna benzer soruları çoğaltabiliriz.
Çelikhan Adliyesinin kapatılma sürecinde avazımızın çıktığı kadar bağırmış, sesimiz TBMM’de yankılanmıştı.
HSYK dün tekrardan toplanmış ve ikinci bir karar almış.
Karara göre 44 Adliyenin kapatılması işleminden vaz geçilmiş.
Bu 44 adliyenin arasında Çelikhan Adliyesi maalesef yok.
Olması gerekiyor muydu?
Kesinlikle olmalıydı.
Tekrardan açılan ilçelerin genel durumunu bilmiyorum.
Oturup araştırmak gerekir.
Bunu yapacak birini bulursak tabi…
Çünkü neme lazımcılık ilçemizin en belirgin özelliği olmuş.
Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın düşüncesi bizi de sarmış.
Ben Adliye süreci ile ilgili yazdığım son köşe yazısının fos çıkmasını isterdim.
Yorumcularımızın ’hadi canım. Senin yazdığın fos çıktı’ demesini isterdim.
Yaptığım haberin, yazdığım köşenin altının boş olması isterdim.
Meslek yaşamımda bu sıkıntıyı bu rezilliği yaşamak isterdim.
İstedim ki bütün bunlar olsun, Ama Adliyemiz geri açılaydı.
Üzgünüm çok üzgünüm.
‘Birleştirilmesine karar verilen adliyelerin bulunduğu yerleşim yerlerinin coğrafi şartları, nüfusu, güvenlik ve iş durumları ile birleştirilen adliyelere olan uzaklık ve ulaşım imkânları dikkate alınarak; ekli listede belirtilen yer adliyelerinin birleştirme kararı iptal edilmiş olup, anılan adliyelerin faaliyetlerinin devam etmesine 22/06/2012 tarih ve 383 sayı ile karar verilmiştir.’’
HSYK üyeleri için bu kadar basit işte…
Benim Çelikhanlı genç arkadaşlardan, öğrencilerden isteğim okuyun.
Okuyun ama öğretmen olup, Çelikhan’a gelerek yaz tatillerinde rençberlik yapmak için değil…
Dedikodu yapmak için değil…
Yaz tatilinde geldiğinizde bazı öğretmenler gibi, kurs vermek için gelin…
HSYK üyesi, Hâkim, Savcı, Kaymakam, Genel Müdür, uzman… Olmak için okuyun.
Çelikhan’ın kaderi sizin elinizde olacak…
Yoksa bizi daha büyük sıkıntılar bekleyecek…
Kaderimiz, bizi bu iki dağın arasına sıkıştırmış…
Şartlarımız zor, gücümüz yok…
Ne nüfus gücümüz var ne de ekonomik gücümüz…
Okuyun. Mutlaka okuyun…