Bazen olur ya, dünya dar gelir insana.
Koca dünyaya sağmazsın…
Bazen olur ya, dağlara kurşun yağdırmak istersin.
Avazın çıktığı kadar bağırmak…
Bir ormanda yürümek istersin amaçsızca.
Uzaklara yelken açmak istersin…
Hani, arada olur ya; sol yanında bir sızı,
Bütün acıları içinde hissedersin…
Dizlerin takatsiz, iliklerin boşalmışçasına,
Dudaklarında anlamsız cümleler,
Rüzgârlara sarılmak istersin…
Bazen yolları tüketmek istersin,
Bazen yollar seni tüketsin,
Tüketsin de, yüreğindeki sızıyı dindirsin istersin…
Bazen canına tak eder, isyan edersin.
İnsanlar, bölük bölük,
Bana göresi kalmamış dersin.
Hani,
Hani, bazen sevemezsin.
Sevmek istemezsin.
Çocuklar gibi sadece sevilmek istersin.
Bazen tükenir dudaklarındaki ıslaklık.
Sonbahar yaprakları gibi dökülür umutların.
Meyvesiz, dalsız kalırsın.
Anlamsız gelir sana hayat,
Yeşermek için başka bahara umut bağlarsın…
Bazen nefrete dönüşür, içinde büyüttüğün sevgi.
Dua etmek bile gelmez aklına,
Anlamsız gelir mısraların ahengi,
Veda etmek istersin bugüne, yarına,
Hani kutsamak istersin ihaneti…
Bazen ihanetin başka adıdır sevda dediğin.
Tutsağı olunmuşsa kahpeliğin.
Kekik kokusu tükenir dağlarda,
Suyu biter denizlerin…
Bazen olur ya, dağlara kurşun yağdırmak istersin.
Avazın çıktığı kadar bağırmak…
Bazen dünya dar gelir ya insana.
Koca dünyaya sağmazsın…
Anladım…
Bazen sevmek susmakmış,
Ardına bakmadan gidebilmek,
Bazen sol yanındaki sızıya aldırmamakmış,
Bazen acılara gülebilmek…
Fahrettin ÇELİK