Samsatlılar için “su” denen aziz nimet çok şey ifade eder.
Su, yıllar önce bizim en büyük eğlencemizdi. Fırat’ta yüzmek, Fırat kenarında piknik yapmak ve Fırat’ın ortasındaki yemyeşil adada zaman geçirmek Eski Samsat’ta doyumsuz bir eğlenceydi.
Su, Eski Samsat’ta büyüklerimiz için ise en büyük geçim kaynağıydı. Balıkçılık ve sulu tarım ekmek kapımızdı.
Sonraları Samsatlılar suyun eğlencesi oldu. Bizimle oynadı adeta. Çil yavrusu gibi dağıttı bizleri sağa sola.
Su, sanki yıllarca bize karşı kin beslemiş gibi hırçınlaştı, kabardı, tersten aktı…
Evlerimizi bastı, topraklarımızı yuttu…
Doğduğumuz, çocukluğumuzu geçirdiğimiz, sevdalandığımız, ilklerimizi yaşadığımız vatanımızı alıp götürdü su…
Atalarımızın mezarlarını, anılarımızı, hatıralarımızı yuttu…
* * * *
Yeni Samsat’ta da su birinci gündemimizi oluşturdu hep.
Temiz su sıkıntısı çektik, çekiyoruz.
Seçim malzemesi yapıldı her seçim öncesi. Pankartlarımızı süsledi su vaatleri. Vekillerimiz, başkanlarımız sözler verdiler, umutlandık.
Seçim sonraları da hep çeşitli bahanelerle avuttular bizleri.
Köylerimiz temiz su içiyorlar afiyetle, helâlı hoş olsun. Samsat ilçesi belki de, eşi benzeri olmayan bir uygulamaya, dünyada gülünç olabilecek bir haksızlığa mahkûm edilmiş durumda.
İnsanlar susuzluktan kırılıyor, hastalanıyor.
Bir ilçe halkına yaşatılan bu sıkıntı Hak’tan reva mı? İdarecilerimiz bu vebalin altından nasıl kalkarlar, yataklarında rahatlar mı acaba merak ediyorum.
Bu koca devlet, dünyanın dört bir yanına yardım elini uzatan, dünyada söz sahibi olduğunu iddia eden devletimiz, dünya insanlarının sağlığı ile ilgilenen koca Türkiye Cumhuriyeti, kendi vatandaşının sağlığını nasıl olur da hiçe sayar, anlamak mümkün değil.
* * * *
Birleşmiş Milletler, 2002 yılında sağlıklı suya erişimi bir insan hakkı olarak kabul etmiştir.
O halde, bize reva görülen bu uygulama bir insan hakkı ihlalidir. Bu halka temiz içme suyu kazandırmakla yükümlü ilgililer ise suç işlemektedirler.
Sağlıklı bir yaşam için güvenilir ve sağlıklı suya erişimin sağlanmasının, önemli bir kamu hizmeti anlayışı içinde verilmesi kaçınılmazdır.
Samsat ilçemizdeki bu sıkıntının merkezi ve yerel yönetimler tarafından bir insan hakkı olarak kabul edilmesi ve buna göre hareket etme zorunluluğu var.
Samsat kuruldu kurulalı bu sıkıntıyla boğuşuyoruz. Durum öyle gösteriyor ki, daha çok yıllarda çocuklarımıza bu suyu içireceğiz.
Fahrettin ÇELİK
Adnan Boynukara
ABD ve İsrail’in “Büyük Savaş” Arzusu
Mustafa Aloğlu
Son 20 yılda Adıyaman ve ilçeleri belediye seçimleri
Erkan Altaş
GELEN GEÇER, KONAN GÖÇER
Fahrettin Çelik
KİM BU RAMAZAN HOCA…
Mücahit Bilici
Son Bakışta Şair
Necati ATAR
ŞEYTANDAN ATEŞTEN BELADAN KAÇAR GİBİ KAÇIN ROMAN OKUMAYANLARIN DÜNYASINDAN
Aynur Sel
Namuslu Bir Ömür Üstüne
Misafir Yazar
Kur’anda Haram Kılınan Şeyler
Sabri Altun
Bebeklerin Gücü....
Sinan Temel
#Adıyaman66yaşında
