Sinan Temel
Tanıtım Günlerine dair…
10-12-2019 00:30
Şehirler yaşayanlarına müreffeh bir ortam sunmalı, onların ihtiyaçlarını karşılayabilecek imkânlara sahip olmalıdır. Ve bu imkânlar sonraki nesillere aktarılabilecek süreklilikte olmalıdır.
Hızla değişen ve büyüyen dünyada gelişen teknolojinin de getirdiği ortamlar sınırları ortadan kaldırmakta, pazarı daraltıp pazar payını azaltarak rekabet ortamını kızıştırmaktadır.
Böylesi bir yarışta yer edinmek, edindiği yeri korumak ve hatta daha ileriye götürebilmek için yoğun bir rekabet ortamında mücadele eden şehirler, yeni arayışlar, yeni kulvarlar ve yeni çıkış noktaları bulmanın sancısını çekmektedirler.
İşte bunlardan bir tanesi de “Tanıtım Günleri” dediğimiz organizasyonlardır. Keyfiyet bakımından tartışılsa da birçok şehir bu yolla kendilerine bir çıkış noktası aramaktadır.
Adıyaman da bu şehirlerden biridir.
Bildiğim kadarıyla Ankara’da ve son iki yıldır da İstanbul’da “Adıyaman Tanıtım Günleri” etkinliği ile kendisini ve ürünlerini pazarlayabilmenin, yatırımcı ve ziyaretçi çekebilmenin uğraşı içerisine girmiştir.
Son iki yılın etkinliklerine katılma imkânım oldu. Eğer söz konusu memleket yani Adıyaman ise, onun adına yapılan her etkinlik ve çalışma ile ilgili olarak her Adıyamanlının söz hakkı olmalıdır. Dolayısıyla ben de tespit ve görüşlerimi paylaşmak istedim. Böylesi çalışmalar yapılırken dikkat edilmesi gereken şeyler bakımında şunları söyleyebiliriz.
“Neyi?”, “Ne ile?”, “Nasıl?” ve “Kimlere” sorularına verilecek makul, mantıklı ve objektif cevapların hedefe ulaşmada ya da beklentilerin karşılanması noktasında çok önemli olduğu etkinliklerde, aynı zamanda hemşehriler açısından gurbet-sıla ilişkisinin de mutlaka doğru konumlandırılması gerekmektedir.
En önemlisi ister ortak akıl isterse kolektif anlayış deyin o şehrin sivil ve resmi kurum ve kuruluşları ile birlikte girişilmeyen böylesi etkinliklerin amaçlanan hedefe ulaşması elbette zordur.
Bunların hepsinden önce elbette gönüllülük ve samimiyet esastır. Zoraki, kerhen ya da dostlar pazarda görsün misali yapılanlar bizim buraların sözü ile ya karın ağrıtır ya da baş.
Satış yapılan stantlar konusunda şu vazgeçilmezimiz olmalıdır. Orada görücüye çıkan ve satışa sunulan gıdaların mutlaka bir denetim ve gözetim altında olması gerekir. Katılan esnaflar iyi seçilmelidir.
Müzik en etkin değerlerimizdendir. Orada sahne alan söyleyicilerden çalanlara kadar iyi seçilmeli, hatır gönül işi değil, kalite ve işini en iyi yapanlar gözetilmelidir.
Kurum ve kuruluşlar arası koordinasyon konusunda en yetkili kurumun kontrolünde planlamasından gerçekleşmesine kadar ve hatta bittikten sonraki toparlanma da kontrollü ve düzenli olmalıdır.
Her sene bir öncekinin devamı ve bir sonrakinin başı olacağı gerçeği ile hareket edilmeli hatta kurumsallaşmalıdır. Bir ofis, bir büro ya da bir ekip zamanı geldiğinde bu işle özel ilgilenmelidir.
Kişilerin değil şehrin ve şehre ait ürün ve eserlerin pazarlanması esas olmalıdır.
Ya böyle bir işe girişilmemeli ya da girişilecekse hakkı verilmelidir, unutmayalım ki ucuz etin tiridi olmaz.
Takdir edilecek çok şeyin yanında eleştirilecek, irdelenecek çok şey olduğunu biliyoruz. Her ikisinin de yapılması lazım ama insafı elden bırakmadan.
Eleştirirken kırmadan dökmeden yapılmalı, takdir edilirken de sınırlar fazla zorlanmamalı.
Daha sonra detaylı bahsedeceğim yerel sokak oyunlarımızdan örneklerin yer aldığı etkinliğimizin beklediğimizden fazla beğeni ve ilgi gördüğünü peşinen söyleyeyim.
Şehrimizin en önemli manevi değeri olan Hz. Safvan b. Muattal’a yeterince yer verilmemesi en önemli eksikliklerden biri olduğunu da ekleyip söze şimdilik ara verelim.
Devam edeceğiz efendim inşallah.
DİĞER YAZILARI
#Adıyaman66yaşında
Bu şehir hak ediyor…
Dünyanın Ahvalini Soracak Olursanız…
Ya odunum?
Bölerek çözmek çare mi?
Bir olay üç farklı algı
Hayalimiz yeşil alan, gerçeğimiz beton bina
Eskiler mi güzeldi, eskiden mi güzeldik?
Bu bir halk sağlığı savaşıdır
Tahta Bavul
Cümle âlem?
Bana anlattığın hikâyeyi sakın Padişaha anlatma!
Gözün Aydın Adıyaman!
Diyelim ki, Hizmetiçi Eğitim Enstitüsü…
Kârda mıyız yoksa zararda mı?
Gidişat hiç de iyi değil...
Eskisaray Cami Çınarı bir simge aslında…
Dünya Adıyamanlılar Günü
Fili tarif edenler…
İki dinle bir söyle
Tereyağının hesabı
Önce Mahalleyi kaybettik!
Men Dakka Dukka!
Keşke Hiç Olmasaydınız!
Hz. Safvân b. Mu’attal (ra)
Şehre karşı işlenen suçlar…
Ulumoğlu Türküsü
Elim bir olayın düşündürdükleri…
Tecrübe ve hayâl…
Kumdan kaleler…
Havanda Su Dövmenin Adıyamancası…
Her koyun kendi bacağından asılır
Çocuklarımızın ayaklarına batan dikenler…
Ne yapılırsa yapılsın olmuyor, tutmuyor işte...
İlimizdeki Mermer Ocakları ve Bölgenin Ekosistemi
15 Temmuz üzerine…
Bu da geçecek, tıpkı öncekiler gibi
Çok çalışmamız gerek çook…
Edebi dairesi
Bize Benzeyip Bizden Olmayanlar
Şehre duyarlı nesiller yetiştirmeliyiz
Hımbıl gibi bir şey…
Eşek anırdı abdest bozuldu
Ölçü bozulmaya görsün…
Memleket meselesi
Yazık oluyor bu şehir’e
Hiç oğlu hiçler…
Çoğaldık sanıyoruz azaldıkça…
Esas sorun, kurtarıcılardan kurtulamaması mı?
Köpeğini İdam Eden Çoban
Sahabe Hz. Safvan Kur’an ile Buluşturulmalı
Adıyaman’da Nevruz
Depremin Düşündürdükleri…
Kan Emiciler
Arayacaksan, şehrini gönlünde ara
Yeter ki Efendilerin Canı Sıkılmasın(!)
Hangi Balık?
Ölçümüzü Yeniden Sorgulamaya Var mısınız?
Bizi Doğrultacak İnsanlar Var mı?
Hainlerin Değirmenine Su Taşıyanlardan Olmayalım
Önce İnsan Olmayı Öğre(t/n)meliyiz
Şehir Kültürü Üzerine
Asıl Marifet
Milli İradeye Sahip Çıkmak
Halk Dans Edip Oynamaya Başladıysa!
Didişmeden Didinmek Gerek
Bu Utanç Bitmeli veya Yaşlı Evleri Sitesi
Beraber Çalışabilmek Başarıdır
İki Fotoğraf Karesinin Verdiği Mesaj
Yaşananlardan Biz de mi Sorumluyuz?
Çocuklarımız İnsan Olmayı İnsanlardan Öğrensin
Çoğunluğun Yalnızlığı
Yakası Dar Gömlek Gibiler
Ne Kadar Adaletliyiz?
Ah Şimdiki Aklım Olsa…
Papa ve Moiz
Kendi Memleketine Yabancı Olmak…
Aborjinlik Yapalım
Süreç Yönetimi ve Aptallık
Kimin İşine Yarar?
Muhalif Duruş
Soba Borusu
Şekere Boy Abdesti Aldıranlar
Bir Fotoğrafın Hüznü
Buyur Buradan Yak
Ne Yapmak Lazım?
IŞİD’li Adıyaman Kimin İşine Yarar?
Körler Ülkesinde Şaşılar Kral Olur
Kırılan İlk Cam İhmale Gelmez
Memleket Meselesi
Adıyaman’ı Tanı(t)mak II
Zokayı Yut(tur)mak
Saray Soytarısı
Uyanık Terzi ya da Çıplak Kral
Kulak Misafiri Muhabbeti
Yön Verecekler Yönünü Şaşırırsa
Eşeğin Gölgesi
Adıyaman’ın Üzümle İmtihanı
Tottik Meselesi
İhtiyaca Binaen Bir Yazı
Beş Maymun Hikayesi
“Ben İyiyim, Kötü Olan Sensin”
Önce Kendi Çizgini Uzat
İlk Taşı Günahsız Olanınız Atsın!
Ya Benim Odunum?
“Ayağını Denk Al”
Cahilliğin Çeşitleri
Hemşehrilik Dayanışmadır
Pis Kokular Geliyor
Daha Kötüsü Kokuya Alışmaktır
Şişeye Konup Denize Atılacak Yazı
Postlara Bürünmüşler…
Derviş Hırkası Giymiş Avcılar
İnsan Kendine Yakışanı Yapar
Çiftçinin Verdiği Ders
Haram Olsun!
Antika Tipler
Dürüstlük Çiçeği
Kimin Kimi Yiyeceğine Suyun Akışı Karar Verir
Bacağından Asılan Koyunun Verdiği Ders
Her Ağzı Olan Konuşmalı mı?
Kral, Müneccim ve Eşek
Ne Ekersen Onu Biçersin
İğneyi Ahırda Aramak Gerekir
Önemli Olan Güçlüyken Adil Olmak
Maksat Sohbet Çay Bahane
İtibar ve Karakter
Say ki Sayılasın...
Hızır’ı Beklerken
Bakışımızın Açısını Belirleyen Unsurlar
Adıyaman Görücüye Çıkıyor
“Çakal” Sadece Bir Köprü Adı Değilmiş Adıyaman’da
Sultan Kim?
Adıyaman’ı Tanı/t/mak
Zor Olanı Yapmak
Öğrencileri Bekleyen Tehlike
Sen Yılma Öğretmenim
Boğa
Bırakın İyiler İyi Kalsın
Deve İle Fare
Baki Kalan Eşeklik(!)…
Risk Nedir?
Körlerin Hikayesi
Hesap Vermenin Dayanılmaz Hafifliği
Memleketim ve Tepkisizlik Üzerine
Projeler Kenti Adıyaman
Yaşlanmak Bir Dağa Çıkmak Gibidir…
Birlikte Ayrılık
Seyret, Sus ve Dinle
Beynimizdeki Zehir
“Hardal Yedirme” Taktiği
Dursun Çavuş Filmine Dair
Düzeltilmesi Gereken İnsanlar
Memleketimin Adını Silin Bu Kulüpten
Padişaha Verilen Ders
Makam Hırsı
Doğum Günü Hediyesi
Balıklar Ve Kuşlar
Çizgiyi Aşmak
Susturucu Takılmış Toplum
Denetime Takılmayanlar
“Mıh Çık”
Sürprizlerle Dolu Şehir; Tokat
Size Zahmet Olacak…
Başka Şehirler Görmenin Zararları
Ubuntu
Cahil Cesareti…
Bir Teşekkür, Bir Selam
“Adıyaman Günleri” Başlıyor…
Değerleri Yitirmeye Değer mi?
Anmaktan Anlamaya…
Harika Bir Memleketim Var
Boyda Değil İcraatta Cüce Olanlar
Esas Sorunumuz Zihniyet
Bakın Bakalım Kimleri Göreceksiniz?
Değer Vermek Üzerine
Maymun İştahı
Bir Öğretmenin Sitemi
Haydi, Yeni Köprüler Kuralım
Bir Vesile Daha…
AKSEB Buluşmaları
Farkı Fark Etmek
Gönül Vermek
Durduğumuz Yer
“İyi Olmak” ama Kime Göre?
Yine Bir Aralık, Yine Gönlüm Bulanık
''bizim mahalle''
Allah Islah Etsin
“Marifet İltifata Tabidir”
“Ağzı Olan Konuşuyor”
“Büyüyünce Senin Gibi Olacağım”
Hayırlı Yolculuklar
Öküzlüğüne Bağışlayın!
Basit Bir Tercih
Arpa ve Saman
Bana da mı Lolo?
Her Şeyi En İyi Ben Bilirim!
Her Deli Üstünü Başını Yırtmaz ki…
Freni Nerede?
Haddini Bilmek
Toplumsal Güven… Toplumda Güven… Topluma Güven…
İnsana Dair Notlar
Övgü ve Yergi
Ayağımı Sıkıyor!
Adıyaman ve YGS Sonuçları
Eşeklikten Kurtulma