Sinan Temel
Şehre karşı işlenen suçlar…
28-01-2019 14:19
Uzun yıllar kısır, sığ ve günübirlik düşünen anlayışların ortaya koyduğu yanlış uygulamalar sonucu kimliği, kişiliği ve hatta hafızası olmayan bir şehir haline gelen şehrimiz için bu manada ruhu olmayan şehir yakıştırması yapanlar da var.
Kültür devamlılık ister, kimlik de kültürden beslenir.
Çok fazla değil, yakın zamana ait bilgilerin, birçoğunun günümüze yalan yanlış şekilde gelmesi bunun en basit göstergelerinden biri diyebiliriz.
Geçmişimize dair bina ve mekânları bugüne taşımakta çok çok zorlanmışız. İhmal etmişiz, ihanet etmişiz, ilgisiz ve duyarsız davranmışız. Ya da bilgisizce hareket ederek aslını bozmuşuz.
Kültürümüzü korumakta ve aktarmakta zorlanmışız.
Dedesinin yaşam kültüründen, değerlerinden habersiz ve buna karşı duyarsız, yabancı bir neslin, dedesine karşı yaklaşımı ve ona vereceği değer nasıl olur bunu takdirinize bırakıyorum.
Bunun adı yabancılaşmadır, bunun adı asimilasyon, bunun adı yozlaşmadır, bunun adı bozulmadır. Geçmişimize, tarihimize ve hafızamıza karşı ihanettir. Bilgisizce de yapılsa bu böyledir.
Ne yazık ki bunu elbirliği ile becerdik. Bizden, içimizden birileri yaptı yani, ya da çanak tuttu. Çoğunluk olarak da sustuk…
Kendi tarihine böylesi yabancı ve ilgisiz ve hatta duyarsız başka şehir gösterilebilir mi bilmiyorum.
Bazılarınız cümleleri ağır bulabilir, ama emin olun değil, işin içine girerseniz vahameti görecek belki daha ağır cümleler kuracaksınız. Tabi şehre dair bir hassasiyetimiz ve aidiyetimiz varsa…
Açık ve net diyorum. Bu şehrin kayıtlı bir hafızası yoktur. İnanmayan araştırabilir. Hem de en yetkili kurum ve kuruluşlarımızdan başlayarak. Bu konuda duyarlı ya da biraz bilgiye sahip üç beş kişi de gidince emin olun kaynaklar da kalmayacak.
Ancak şunu özellikle belirteyim. Bu konuda bölük pörçük çalışmalar var elbette. Ama bunu cem edecek, toparlayacak ve şehrin birikimi haline getirecek yetkili kurumlara ihtiyaç var.
Garabet diyebileceğimiz bir misal ile yazıyı sonlandırayım.
Daha önce de köşemde ve sosyal medya hesabımda değindiğim konuyu tekrar edeyim. Tuz Hanının etrafındaki çarşıları bilirsiniz. Tuz Hanının önünden yukarıya (Kuzeye) çıkarken sağlı sollu sokaklar var. Bu sokakların her biri bir esnaf grubuna aitti. Bunlar Pamukçu Pazarı, Tenekeci Pazarı, Attar Pazarı, Oturakçı Pazarı, Tüccar Pazarı, Boyacı Pazarı gibi her sokakta belli esnaf grubu vardı. Tabi Demirci Pazarı, Kalaycı Pazarı, Culfacılar, Arasa, Nacarlar, Ayrancı Pazarı, Nalbant Pazarı gibi yerler de Tuz Hanının çevresinde yer alırdı.
Bundan önce resmi bir kurumumuzun bastırdığı kitapta buraların hepsine birden “Oturakçı Pazarı” dendiğini gördüm. Hayrete, hatta dehşete düştüm tabi. Yanlış bir bilginin resmi yolla yayılması demektir bu, çünkü resmi olduğu için haliyle kaynak olarak gösterilecektir.
Hepsi ayrı bir kültüre ve zenginliğe sahip bu sokaklarımızın, bu esnaf gruplarımızın ve oralara ait hikâyelerin bir çırpıda bir isim içinde kaybedilmesi kabul edilebilir bir şey değil tabi. Bunları şehre karşı, kültüre karşı işlenen suçlardan sayabiliriz.
Bunu benden büyük olan ve oraları bilen büyüklerime sorarak teyit ettirdiğim için burada rahatlıkla söylüyorum.
Bugün için “neler yapılabilir?” sorusunun peşine düşecek ve ısrarla cevaplarını arayacak yetkililere ihtiyaç vardır. Yanlış ve yakıştırma bilgilerden arındırılmış, aslına uygun bir çalışmanın içine girmek gerekir, hem de vakit kaybetmeden.
Madem tarihi diyebileceğimiz mekân ve binamız pek kalmadı, kalanları da pek koruyamıyoruz, bari bilgileri doğru bir şekilde toplayıp muhafaza edelim. Bu şimdiki ve sonraki nesillere karşı olan borçlarımızdandır, bilesiniz…
DİĞER YAZILARI
#Adıyaman66yaşında
Bu şehir hak ediyor…
Dünyanın Ahvalini Soracak Olursanız…
Ya odunum?
Bölerek çözmek çare mi?
Bir olay üç farklı algı
Hayalimiz yeşil alan, gerçeğimiz beton bina
Eskiler mi güzeldi, eskiden mi güzeldik?
Bu bir halk sağlığı savaşıdır
Tahta Bavul
Cümle âlem?
Bana anlattığın hikâyeyi sakın Padişaha anlatma!
Gözün Aydın Adıyaman!
Diyelim ki, Hizmetiçi Eğitim Enstitüsü…
Tanıtım Günlerine dair…
Kârda mıyız yoksa zararda mı?
Gidişat hiç de iyi değil...
Eskisaray Cami Çınarı bir simge aslında…
Dünya Adıyamanlılar Günü
Fili tarif edenler…
İki dinle bir söyle
Tereyağının hesabı
Önce Mahalleyi kaybettik!
Men Dakka Dukka!
Keşke Hiç Olmasaydınız!
Hz. Safvân b. Mu’attal (ra)
Ulumoğlu Türküsü
Elim bir olayın düşündürdükleri…
Tecrübe ve hayâl…
Kumdan kaleler…
Havanda Su Dövmenin Adıyamancası…
Her koyun kendi bacağından asılır
Çocuklarımızın ayaklarına batan dikenler…
Ne yapılırsa yapılsın olmuyor, tutmuyor işte...
İlimizdeki Mermer Ocakları ve Bölgenin Ekosistemi
15 Temmuz üzerine…
Bu da geçecek, tıpkı öncekiler gibi
Çok çalışmamız gerek çook…
Edebi dairesi
Bize Benzeyip Bizden Olmayanlar
Şehre duyarlı nesiller yetiştirmeliyiz
Hımbıl gibi bir şey…
Eşek anırdı abdest bozuldu
Ölçü bozulmaya görsün…
Memleket meselesi
Yazık oluyor bu şehir’e
Hiç oğlu hiçler…
Çoğaldık sanıyoruz azaldıkça…
Esas sorun, kurtarıcılardan kurtulamaması mı?
Köpeğini İdam Eden Çoban
Sahabe Hz. Safvan Kur’an ile Buluşturulmalı
Adıyaman’da Nevruz
Depremin Düşündürdükleri…
Kan Emiciler
Arayacaksan, şehrini gönlünde ara
Yeter ki Efendilerin Canı Sıkılmasın(!)
Hangi Balık?
Ölçümüzü Yeniden Sorgulamaya Var mısınız?
Bizi Doğrultacak İnsanlar Var mı?
Hainlerin Değirmenine Su Taşıyanlardan Olmayalım
Önce İnsan Olmayı Öğre(t/n)meliyiz
Şehir Kültürü Üzerine
Asıl Marifet
Milli İradeye Sahip Çıkmak
Halk Dans Edip Oynamaya Başladıysa!
Didişmeden Didinmek Gerek
Bu Utanç Bitmeli veya Yaşlı Evleri Sitesi
Beraber Çalışabilmek Başarıdır
İki Fotoğraf Karesinin Verdiği Mesaj
Yaşananlardan Biz de mi Sorumluyuz?
Çocuklarımız İnsan Olmayı İnsanlardan Öğrensin
Çoğunluğun Yalnızlığı
Yakası Dar Gömlek Gibiler
Ne Kadar Adaletliyiz?
Ah Şimdiki Aklım Olsa…
Papa ve Moiz
Kendi Memleketine Yabancı Olmak…
Aborjinlik Yapalım
Süreç Yönetimi ve Aptallık
Kimin İşine Yarar?
Muhalif Duruş
Soba Borusu
Şekere Boy Abdesti Aldıranlar
Bir Fotoğrafın Hüznü
Buyur Buradan Yak
Ne Yapmak Lazım?
IŞİD’li Adıyaman Kimin İşine Yarar?
Körler Ülkesinde Şaşılar Kral Olur
Kırılan İlk Cam İhmale Gelmez
Memleket Meselesi
Adıyaman’ı Tanı(t)mak II
Zokayı Yut(tur)mak
Saray Soytarısı
Uyanık Terzi ya da Çıplak Kral
Kulak Misafiri Muhabbeti
Yön Verecekler Yönünü Şaşırırsa
Eşeğin Gölgesi
Adıyaman’ın Üzümle İmtihanı
Tottik Meselesi
İhtiyaca Binaen Bir Yazı
Beş Maymun Hikayesi
“Ben İyiyim, Kötü Olan Sensin”
Önce Kendi Çizgini Uzat
İlk Taşı Günahsız Olanınız Atsın!
Ya Benim Odunum?
“Ayağını Denk Al”
Cahilliğin Çeşitleri
Hemşehrilik Dayanışmadır
Pis Kokular Geliyor
Daha Kötüsü Kokuya Alışmaktır
Şişeye Konup Denize Atılacak Yazı
Postlara Bürünmüşler…
Derviş Hırkası Giymiş Avcılar
İnsan Kendine Yakışanı Yapar
Çiftçinin Verdiği Ders
Haram Olsun!
Antika Tipler
Dürüstlük Çiçeği
Kimin Kimi Yiyeceğine Suyun Akışı Karar Verir
Bacağından Asılan Koyunun Verdiği Ders
Her Ağzı Olan Konuşmalı mı?
Kral, Müneccim ve Eşek
Ne Ekersen Onu Biçersin
İğneyi Ahırda Aramak Gerekir
Önemli Olan Güçlüyken Adil Olmak
Maksat Sohbet Çay Bahane
İtibar ve Karakter
Say ki Sayılasın...
Hızır’ı Beklerken
Bakışımızın Açısını Belirleyen Unsurlar
Adıyaman Görücüye Çıkıyor
“Çakal” Sadece Bir Köprü Adı Değilmiş Adıyaman’da
Sultan Kim?
Adıyaman’ı Tanı/t/mak
Zor Olanı Yapmak
Öğrencileri Bekleyen Tehlike
Sen Yılma Öğretmenim
Boğa
Bırakın İyiler İyi Kalsın
Deve İle Fare
Baki Kalan Eşeklik(!)…
Risk Nedir?
Körlerin Hikayesi
Hesap Vermenin Dayanılmaz Hafifliği
Memleketim ve Tepkisizlik Üzerine
Projeler Kenti Adıyaman
Yaşlanmak Bir Dağa Çıkmak Gibidir…
Birlikte Ayrılık
Seyret, Sus ve Dinle
Beynimizdeki Zehir
“Hardal Yedirme” Taktiği
Dursun Çavuş Filmine Dair
Düzeltilmesi Gereken İnsanlar
Memleketimin Adını Silin Bu Kulüpten
Padişaha Verilen Ders
Makam Hırsı
Doğum Günü Hediyesi
Balıklar Ve Kuşlar
Çizgiyi Aşmak
Susturucu Takılmış Toplum
Denetime Takılmayanlar
“Mıh Çık”
Sürprizlerle Dolu Şehir; Tokat
Size Zahmet Olacak…
Başka Şehirler Görmenin Zararları
Ubuntu
Cahil Cesareti…
Bir Teşekkür, Bir Selam
“Adıyaman Günleri” Başlıyor…
Değerleri Yitirmeye Değer mi?
Anmaktan Anlamaya…
Harika Bir Memleketim Var
Boyda Değil İcraatta Cüce Olanlar
Esas Sorunumuz Zihniyet
Bakın Bakalım Kimleri Göreceksiniz?
Değer Vermek Üzerine
Maymun İştahı
Bir Öğretmenin Sitemi
Haydi, Yeni Köprüler Kuralım
Bir Vesile Daha…
AKSEB Buluşmaları
Farkı Fark Etmek
Gönül Vermek
Durduğumuz Yer
“İyi Olmak” ama Kime Göre?
Yine Bir Aralık, Yine Gönlüm Bulanık
''bizim mahalle''
Allah Islah Etsin
“Marifet İltifata Tabidir”
“Ağzı Olan Konuşuyor”
“Büyüyünce Senin Gibi Olacağım”
Hayırlı Yolculuklar
Öküzlüğüne Bağışlayın!
Basit Bir Tercih
Arpa ve Saman
Bana da mı Lolo?
Her Şeyi En İyi Ben Bilirim!
Her Deli Üstünü Başını Yırtmaz ki…
Freni Nerede?
Haddini Bilmek
Toplumsal Güven… Toplumda Güven… Topluma Güven…
İnsana Dair Notlar
Övgü ve Yergi
Ayağımı Sıkıyor!
Adıyaman ve YGS Sonuçları
Eşeklikten Kurtulma