Sinan Temel
Depremin Düşündürdükleri…
07-03-2017 09:56
Özellikle depremlerden sonra sıkça kullandığımız sözlerdendir; "Deprem öldürmez, ihmal öldürür."
Adeta sloganlaşmış bu sözle esas dikkat çekilmek istenen deprem değil, deprem öncesidir aslında. Deprem öncesinde alınması gereken tedbirlerdir, belirlenen kurallara uymadır.
Geçtiğimiz günlerde Samsat merkezli deprem ve artçı depremlerle birkaç gün sallandık. Korkudan yatmadığımız geceler, huzursuz gündüzler yaşadık.
Cenab-ı Allah’a sonsuzca şükürler olsun ki herhangi bir can kaybı olmadı. Ama yıkılan, hasar gören, kullanılamayacak olan bir hayli bina oldu.
Buna da şükrettik. Cana geleceğine mala gelsin dedik teselli bulduk. Daha kötülerini düşünerek “Allah daha beterinden korusun” diye dualar ettik.
İlk şok atlatılır atlatılmaz hemen hasar tespit ve yardım çalışmaları başladı. Doğrusu bu konuda emeği, hizmeti ve katkısı geçen herkesi tebrik ve takdir etmek gerekir. Zira ufak tefek aksaklıkların dışında genel olarak herkes işini yaptı. Özellikle IHH Adıyaman temsilciliği başta olmak üzere sivil yardım kuruluşlarımız canla başla çalıştılar. Yetkili ve etkililerimiz de hemen olay yerlerine intikal ederek gereğini yaptılar.
Bu arada çekilen fotoğraflarla neler yaptıklarını paylaşmayı da ihmal etmediler. Olsun, insanlarımızı mağdur etmeden görevlerini yapsınlar da varsın bunların reklamını da yapsınlar. Gerçi görevlerini yapıyorlar ama bir kere “olsun” dedik artık. Arada hiçbir iş yapmadan ya da hiçbir işe yaramadan gösteriş amaçlı yapılan paylaşımları düşünecek olursak.. neyse.
İlk baştan itibaren basınımızın anlık haber akışındaki gayreti de takdire değer bir çalışma olarak dikkatleri çekti elbette.
Buraya kadar tamam. Sıra tamam olmayan da.
Evvela Allah’ın takdirine inandığımızı, iman ettiğimizi ve teslim olduğumuzu beyan edelim. Sonra da devam edelim.
Eğer depremde can kaybı olmadıysa bu gerekli tedbirlerin alındığından olmadı tabi.
Allah’a şükürler olsun ki sarsıntı kısa sürdü ve şiddeti çok büyük değildi. Bu nedenle can kaybı olmadı diyebiliriz.
Peki aksi olsaydı?
Biraz uzun sürseydi ve de daha şiddetli olsaydı?
Düşünmek bile istemiyorum.
Ama birileri bu ihtimalleri mutlaka düşünmeli.
Bu anlamda etkili ve yetkililerimizin, ilgili kurumlarımızın herhangi bir risk yönetimi çalışması var mı, bilmiyorum.
Yoksa bile ve bugüne kadar yapılmadıysa bile behemehâl çalışmalar başlatılmalı.
Afet ya da kriz yönetimi de elbette önemlidir ve gerekli hazırlık ve çalışmaları mutlaka yapılmalıdır. Ama “Risk Yönetimi” daha öncedir ve afet yönetimini doğrudan etkiler.
Genel çerçevede “Kurum veya işletmelerin çalışmalarını gerçekleştirirken oluşabilecek risklerin önceden dikkatli ve ayrıntılı bir biçimde tanımlanıp değerlendirilmesi, riskleri ortadan kaldıracak veya en aza indirecek önlemlerin alınması süreci” olarak tarif edilen risk yönetimi deprem kuşağında bulunan memleketimiz için ihmal kabul etmez bir gerçekliktir.
Can kaybı olmadan atlattığımız depremi bu anlamda bir fırsat bilebiliriz.
İşin esas teknik ve bilimsel yönünü uzmanlara bırakarak, “Nelerde, hangi konularda eksiklerimiz, hatalarımız, ihmallerimiz olmuş? Nerelerde yanlış yapmışız? Neleri hesap etmemişiz? Geliştirmemiz gereken neler var?” gibi daha bir çok sorulara cevap bulmakla başlayabiliriz mesela.
Aslında Adıyaman için risk yönetimi çalışma alanlarını genişletebiliriz. Hatta genişletmemiz de gerekir.
Mesela eğitim, mesela sağlık mesela istihdam, mesela kriminal, mesela yollar, mesela şehrin gelişimi, mesela ilimizde bulunan Kuzey Irak’tan ve Suriye’den gelen misafir kardeşlerimiz…
Buna geleceği planlamak da diyebilir miyiz?..
DİĞER YAZILARI
#Adıyaman66yaşında
Bu şehir hak ediyor…
Dünyanın Ahvalini Soracak Olursanız…
Ya odunum?
Bölerek çözmek çare mi?
Bir olay üç farklı algı
Hayalimiz yeşil alan, gerçeğimiz beton bina
Eskiler mi güzeldi, eskiden mi güzeldik?
Bu bir halk sağlığı savaşıdır
Tahta Bavul
Cümle âlem?
Bana anlattığın hikâyeyi sakın Padişaha anlatma!
Gözün Aydın Adıyaman!
Diyelim ki, Hizmetiçi Eğitim Enstitüsü…
Tanıtım Günlerine dair…
Kârda mıyız yoksa zararda mı?
Gidişat hiç de iyi değil...
Eskisaray Cami Çınarı bir simge aslında…
Dünya Adıyamanlılar Günü
Fili tarif edenler…
İki dinle bir söyle
Tereyağının hesabı
Önce Mahalleyi kaybettik!
Men Dakka Dukka!
Keşke Hiç Olmasaydınız!
Hz. Safvân b. Mu’attal (ra)
Şehre karşı işlenen suçlar…
Ulumoğlu Türküsü
Elim bir olayın düşündürdükleri…
Tecrübe ve hayâl…
Kumdan kaleler…
Havanda Su Dövmenin Adıyamancası…
Her koyun kendi bacağından asılır
Çocuklarımızın ayaklarına batan dikenler…
Ne yapılırsa yapılsın olmuyor, tutmuyor işte...
İlimizdeki Mermer Ocakları ve Bölgenin Ekosistemi
15 Temmuz üzerine…
Bu da geçecek, tıpkı öncekiler gibi
Çok çalışmamız gerek çook…
Edebi dairesi
Bize Benzeyip Bizden Olmayanlar
Şehre duyarlı nesiller yetiştirmeliyiz
Hımbıl gibi bir şey…
Eşek anırdı abdest bozuldu
Ölçü bozulmaya görsün…
Memleket meselesi
Yazık oluyor bu şehir’e
Hiç oğlu hiçler…
Çoğaldık sanıyoruz azaldıkça…
Esas sorun, kurtarıcılardan kurtulamaması mı?
Köpeğini İdam Eden Çoban
Sahabe Hz. Safvan Kur’an ile Buluşturulmalı
Adıyaman’da Nevruz
Kan Emiciler
Arayacaksan, şehrini gönlünde ara
Yeter ki Efendilerin Canı Sıkılmasın(!)
Hangi Balık?
Ölçümüzü Yeniden Sorgulamaya Var mısınız?
Bizi Doğrultacak İnsanlar Var mı?
Hainlerin Değirmenine Su Taşıyanlardan Olmayalım
Önce İnsan Olmayı Öğre(t/n)meliyiz
Şehir Kültürü Üzerine
Asıl Marifet
Milli İradeye Sahip Çıkmak
Halk Dans Edip Oynamaya Başladıysa!
Didişmeden Didinmek Gerek
Bu Utanç Bitmeli veya Yaşlı Evleri Sitesi
Beraber Çalışabilmek Başarıdır
İki Fotoğraf Karesinin Verdiği Mesaj
Yaşananlardan Biz de mi Sorumluyuz?
Çocuklarımız İnsan Olmayı İnsanlardan Öğrensin
Çoğunluğun Yalnızlığı
Yakası Dar Gömlek Gibiler
Ne Kadar Adaletliyiz?
Ah Şimdiki Aklım Olsa…
Papa ve Moiz
Kendi Memleketine Yabancı Olmak…
Aborjinlik Yapalım
Süreç Yönetimi ve Aptallık
Kimin İşine Yarar?
Muhalif Duruş
Soba Borusu
Şekere Boy Abdesti Aldıranlar
Bir Fotoğrafın Hüznü
Buyur Buradan Yak
Ne Yapmak Lazım?
IŞİD’li Adıyaman Kimin İşine Yarar?
Körler Ülkesinde Şaşılar Kral Olur
Kırılan İlk Cam İhmale Gelmez
Memleket Meselesi
Adıyaman’ı Tanı(t)mak II
Zokayı Yut(tur)mak
Saray Soytarısı
Uyanık Terzi ya da Çıplak Kral
Kulak Misafiri Muhabbeti
Yön Verecekler Yönünü Şaşırırsa
Eşeğin Gölgesi
Adıyaman’ın Üzümle İmtihanı
Tottik Meselesi
İhtiyaca Binaen Bir Yazı
Beş Maymun Hikayesi
“Ben İyiyim, Kötü Olan Sensin”
Önce Kendi Çizgini Uzat
İlk Taşı Günahsız Olanınız Atsın!
Ya Benim Odunum?
“Ayağını Denk Al”
Cahilliğin Çeşitleri
Hemşehrilik Dayanışmadır
Pis Kokular Geliyor
Daha Kötüsü Kokuya Alışmaktır
Şişeye Konup Denize Atılacak Yazı
Postlara Bürünmüşler…
Derviş Hırkası Giymiş Avcılar
İnsan Kendine Yakışanı Yapar
Çiftçinin Verdiği Ders
Haram Olsun!
Antika Tipler
Dürüstlük Çiçeği
Kimin Kimi Yiyeceğine Suyun Akışı Karar Verir
Bacağından Asılan Koyunun Verdiği Ders
Her Ağzı Olan Konuşmalı mı?
Kral, Müneccim ve Eşek
Ne Ekersen Onu Biçersin
İğneyi Ahırda Aramak Gerekir
Önemli Olan Güçlüyken Adil Olmak
Maksat Sohbet Çay Bahane
İtibar ve Karakter
Say ki Sayılasın...
Hızır’ı Beklerken
Bakışımızın Açısını Belirleyen Unsurlar
Adıyaman Görücüye Çıkıyor
“Çakal” Sadece Bir Köprü Adı Değilmiş Adıyaman’da
Sultan Kim?
Adıyaman’ı Tanı/t/mak
Zor Olanı Yapmak
Öğrencileri Bekleyen Tehlike
Sen Yılma Öğretmenim
Boğa
Bırakın İyiler İyi Kalsın
Deve İle Fare
Baki Kalan Eşeklik(!)…
Risk Nedir?
Körlerin Hikayesi
Hesap Vermenin Dayanılmaz Hafifliği
Memleketim ve Tepkisizlik Üzerine
Projeler Kenti Adıyaman
Yaşlanmak Bir Dağa Çıkmak Gibidir…
Birlikte Ayrılık
Seyret, Sus ve Dinle
Beynimizdeki Zehir
“Hardal Yedirme” Taktiği
Dursun Çavuş Filmine Dair
Düzeltilmesi Gereken İnsanlar
Memleketimin Adını Silin Bu Kulüpten
Padişaha Verilen Ders
Makam Hırsı
Doğum Günü Hediyesi
Balıklar Ve Kuşlar
Çizgiyi Aşmak
Susturucu Takılmış Toplum
Denetime Takılmayanlar
“Mıh Çık”
Sürprizlerle Dolu Şehir; Tokat
Size Zahmet Olacak…
Başka Şehirler Görmenin Zararları
Ubuntu
Cahil Cesareti…
Bir Teşekkür, Bir Selam
“Adıyaman Günleri” Başlıyor…
Değerleri Yitirmeye Değer mi?
Anmaktan Anlamaya…
Harika Bir Memleketim Var
Boyda Değil İcraatta Cüce Olanlar
Esas Sorunumuz Zihniyet
Bakın Bakalım Kimleri Göreceksiniz?
Değer Vermek Üzerine
Maymun İştahı
Bir Öğretmenin Sitemi
Haydi, Yeni Köprüler Kuralım
Bir Vesile Daha…
AKSEB Buluşmaları
Farkı Fark Etmek
Gönül Vermek
Durduğumuz Yer
“İyi Olmak” ama Kime Göre?
Yine Bir Aralık, Yine Gönlüm Bulanık
''bizim mahalle''
Allah Islah Etsin
“Marifet İltifata Tabidir”
“Ağzı Olan Konuşuyor”
“Büyüyünce Senin Gibi Olacağım”
Hayırlı Yolculuklar
Öküzlüğüne Bağışlayın!
Basit Bir Tercih
Arpa ve Saman
Bana da mı Lolo?
Her Şeyi En İyi Ben Bilirim!
Her Deli Üstünü Başını Yırtmaz ki…
Freni Nerede?
Haddini Bilmek
Toplumsal Güven… Toplumda Güven… Topluma Güven…
İnsana Dair Notlar
Övgü ve Yergi
Ayağımı Sıkıyor!
Adıyaman ve YGS Sonuçları
Eşeklikten Kurtulma