Sinan Temel
Şehre duyarlı nesiller yetiştirmeliyiz
26-02-2018 15:07
Hızla gelişen teknoloji karşısında, gittikçe küçülen bir dünyaya mukabil; gittikçe bireyselleşen, yalnızlaşan, toplum olmaktan uzaklaşan insanlar haline gelmenin acı gerçekleri her fırsatta yüzümüze bir şamar gibi inmektedir.
Bunlarla birlikte ruhumuzu ve hissimizi de kaybetmeye başladığımız için yediğimiz şamarın farkına var(a)mayan hale geldik.
Yaşanan bu tehlikeler karşısında duyarsız ve aymaz hale gelmemiz ya da cılız ve etkisiz tepki vermemiz bunun en bariz göstergelerindendir.
Şehirlerimiz daha doğrusu şehir hayatımız da bu sürecin kurbanlarındandır.
İçinde bulunduğumuz şehri yaşamıyoruz, sadece şehirde yaşıyoruz.
Doğup büyüdüğümüz, havasından, suyundan ve toprağından istifade ettiğimiz şehre karşı adeta duyarsız bireyleriz olduk.
Şehrimize, birbirimize, ortak yaşam alanlarımıza ve değerlerimize karşı acımasız olmamız bu yüzden olmalı.
Prof. Dr. Sadettin Ökten hoca şu cümlesi ile bu konuyu daha veciz ifade etmiştir. “Bir şehir için en büyük tehlike, kendi şehirlisini kaybetmektedir.”
Şehirlerimiz, şehirlisini kaybediyor…
Kendi şehirlisini kaybeden şehir ise, hor kullanılan, yıpratılan, çıkarlara kurban edilen ve adeta ucube bir mekân olarak karşımıza çıkıyor...
Bunu tamamen durdurmak mümkün mü bilmiyorum. Ama en azından direnerek hızını düşürmesini sağlayabilir, olumlu manada oranını yükseltebiliriz.
Bu sadece yönetenlerin değil aynı zamanda yönetilenlerin de sorumluluğundadır. DücaneCündioğlu’nun dediği gibi, “Bir şehrin kaderini, sadece yönetenlerin ufku ve kalitesi değil, yönetilenlerin kültür ve eğitim düzeyi de belirler.”
Tam burada net olarak diyorum ki, yaşadığı şehrin farkında olacak, ona sahip çıkacak ve daha güzel olması için sorumluluk hissederek bunu fiiliyata geçirecek nesillere ihtiyacımız var. Bunun en temel şartı da “insan”ın farkına varmaktır. Zira şehirler “insan” ile şehir olma özelliğini kazanır. Aksi halde taş ve beton yığınları olmaktan öteye gidemezler.
Şehri, şehirlisi ile buluşturmak gerek. Bunun etkili yollarından biri de şehre duyarlı nesiller yetiştirmektir.
Bu bağlamda Adıyaman Kent Konseyi olarak öğrencilerimize yönelik bilgilendirme ve bilinçlendirme çalışmaları başlattık. Bu yeterli değil elbette. Diğer kurumlarımızın hatta STK’larımızın da bu konuda üzerlerine düşenleri (ki her kurum ve kuruluşa bir takım görevleri düşer) yerine getirmeleri gerekir.
Size çok net ama acı bir örnek vermek istiyorum. Malum, Adıyaman’ın önceki adı Hısn-ı Mansur idi. Bu da “Mansur’un Kalesi” anlamına gelmektedir. Mansur ise Adıyaman’ı fetheden Emevi Komutanının adıdır. Bu komutanın kabri/türbesi ise şehrin en merkezi mahallelerinden olan Yenipınar Mahallesinde bulunmaktadır.
Ve bunu, bu şehirde yaşayan, yaşadığını sanan kahir ekseriyet bilmemektedir. Son yıllardaki medya marifetiyle bizim ve duyarlı az sayıdaki arkadaşların çabası olmasa, bilenlerin büyük çoğunluğu da habersiz olacaktı.
Bu örnek yaşadığımız şehre karşı hissiyatımızı, ilgi ve alakamızı en güzel şekilde göstermektedir. Bu türbenin bakımsız, virane bir halde olduğunu söylemek de istemiyorum.
Varın gerisini siz getirin.
Bu yazıda, aslında şehre duyarlı nesiller yetiştirme konusunda daha önce de yazıp gündeme getirdiğim ve şehir merkezi ile ilçeler arasında öğrencilerimize/gençlerimize yönelik tanıtım, bilgilendirme ve bilinçlendirme, dolaysıyla şehrinin, memleketinin farkına varma konusunda yapılabilecek önerimi yazacaktım. Ama yazı uzadı. Bunu sonraki yazılarıma bırakıyorum.
Son söz olarak;
“Şehir insanın, insan da şehrin aynasıdır.”
DİĞER YAZILARI
#Adıyaman66yaşında
Bu şehir hak ediyor…
Dünyanın Ahvalini Soracak Olursanız…
Ya odunum?
Bölerek çözmek çare mi?
Bir olay üç farklı algı
Hayalimiz yeşil alan, gerçeğimiz beton bina
Eskiler mi güzeldi, eskiden mi güzeldik?
Bu bir halk sağlığı savaşıdır
Tahta Bavul
Cümle âlem?
Bana anlattığın hikâyeyi sakın Padişaha anlatma!
Gözün Aydın Adıyaman!
Diyelim ki, Hizmetiçi Eğitim Enstitüsü…
Tanıtım Günlerine dair…
Kârda mıyız yoksa zararda mı?
Gidişat hiç de iyi değil...
Eskisaray Cami Çınarı bir simge aslında…
Dünya Adıyamanlılar Günü
Fili tarif edenler…
İki dinle bir söyle
Tereyağının hesabı
Önce Mahalleyi kaybettik!
Men Dakka Dukka!
Keşke Hiç Olmasaydınız!
Hz. Safvân b. Mu’attal (ra)
Şehre karşı işlenen suçlar…
Ulumoğlu Türküsü
Elim bir olayın düşündürdükleri…
Tecrübe ve hayâl…
Kumdan kaleler…
Havanda Su Dövmenin Adıyamancası…
Her koyun kendi bacağından asılır
Çocuklarımızın ayaklarına batan dikenler…
Ne yapılırsa yapılsın olmuyor, tutmuyor işte...
İlimizdeki Mermer Ocakları ve Bölgenin Ekosistemi
15 Temmuz üzerine…
Bu da geçecek, tıpkı öncekiler gibi
Çok çalışmamız gerek çook…
Edebi dairesi
Bize Benzeyip Bizden Olmayanlar
Hımbıl gibi bir şey…
Eşek anırdı abdest bozuldu
Ölçü bozulmaya görsün…
Memleket meselesi
Yazık oluyor bu şehir’e
Hiç oğlu hiçler…
Çoğaldık sanıyoruz azaldıkça…
Esas sorun, kurtarıcılardan kurtulamaması mı?
Köpeğini İdam Eden Çoban
Sahabe Hz. Safvan Kur’an ile Buluşturulmalı
Adıyaman’da Nevruz
Depremin Düşündürdükleri…
Kan Emiciler
Arayacaksan, şehrini gönlünde ara
Yeter ki Efendilerin Canı Sıkılmasın(!)
Hangi Balık?
Ölçümüzü Yeniden Sorgulamaya Var mısınız?
Bizi Doğrultacak İnsanlar Var mı?
Hainlerin Değirmenine Su Taşıyanlardan Olmayalım
Önce İnsan Olmayı Öğre(t/n)meliyiz
Şehir Kültürü Üzerine
Asıl Marifet
Milli İradeye Sahip Çıkmak
Halk Dans Edip Oynamaya Başladıysa!
Didişmeden Didinmek Gerek
Bu Utanç Bitmeli veya Yaşlı Evleri Sitesi
Beraber Çalışabilmek Başarıdır
İki Fotoğraf Karesinin Verdiği Mesaj
Yaşananlardan Biz de mi Sorumluyuz?
Çocuklarımız İnsan Olmayı İnsanlardan Öğrensin
Çoğunluğun Yalnızlığı
Yakası Dar Gömlek Gibiler
Ne Kadar Adaletliyiz?
Ah Şimdiki Aklım Olsa…
Papa ve Moiz
Kendi Memleketine Yabancı Olmak…
Aborjinlik Yapalım
Süreç Yönetimi ve Aptallık
Kimin İşine Yarar?
Muhalif Duruş
Soba Borusu
Şekere Boy Abdesti Aldıranlar
Bir Fotoğrafın Hüznü
Buyur Buradan Yak
Ne Yapmak Lazım?
IŞİD’li Adıyaman Kimin İşine Yarar?
Körler Ülkesinde Şaşılar Kral Olur
Kırılan İlk Cam İhmale Gelmez
Memleket Meselesi
Adıyaman’ı Tanı(t)mak II
Zokayı Yut(tur)mak
Saray Soytarısı
Uyanık Terzi ya da Çıplak Kral
Kulak Misafiri Muhabbeti
Yön Verecekler Yönünü Şaşırırsa
Eşeğin Gölgesi
Adıyaman’ın Üzümle İmtihanı
Tottik Meselesi
İhtiyaca Binaen Bir Yazı
Beş Maymun Hikayesi
“Ben İyiyim, Kötü Olan Sensin”
Önce Kendi Çizgini Uzat
İlk Taşı Günahsız Olanınız Atsın!
Ya Benim Odunum?
“Ayağını Denk Al”
Cahilliğin Çeşitleri
Hemşehrilik Dayanışmadır
Pis Kokular Geliyor
Daha Kötüsü Kokuya Alışmaktır
Şişeye Konup Denize Atılacak Yazı
Postlara Bürünmüşler…
Derviş Hırkası Giymiş Avcılar
İnsan Kendine Yakışanı Yapar
Çiftçinin Verdiği Ders
Haram Olsun!
Antika Tipler
Dürüstlük Çiçeği
Kimin Kimi Yiyeceğine Suyun Akışı Karar Verir
Bacağından Asılan Koyunun Verdiği Ders
Her Ağzı Olan Konuşmalı mı?
Kral, Müneccim ve Eşek
Ne Ekersen Onu Biçersin
İğneyi Ahırda Aramak Gerekir
Önemli Olan Güçlüyken Adil Olmak
Maksat Sohbet Çay Bahane
İtibar ve Karakter
Say ki Sayılasın...
Hızır’ı Beklerken
Bakışımızın Açısını Belirleyen Unsurlar
Adıyaman Görücüye Çıkıyor
“Çakal” Sadece Bir Köprü Adı Değilmiş Adıyaman’da
Sultan Kim?
Adıyaman’ı Tanı/t/mak
Zor Olanı Yapmak
Öğrencileri Bekleyen Tehlike
Sen Yılma Öğretmenim
Boğa
Bırakın İyiler İyi Kalsın
Deve İle Fare
Baki Kalan Eşeklik(!)…
Risk Nedir?
Körlerin Hikayesi
Hesap Vermenin Dayanılmaz Hafifliği
Memleketim ve Tepkisizlik Üzerine
Projeler Kenti Adıyaman
Yaşlanmak Bir Dağa Çıkmak Gibidir…
Birlikte Ayrılık
Seyret, Sus ve Dinle
Beynimizdeki Zehir
“Hardal Yedirme” Taktiği
Dursun Çavuş Filmine Dair
Düzeltilmesi Gereken İnsanlar
Memleketimin Adını Silin Bu Kulüpten
Padişaha Verilen Ders
Makam Hırsı
Doğum Günü Hediyesi
Balıklar Ve Kuşlar
Çizgiyi Aşmak
Susturucu Takılmış Toplum
Denetime Takılmayanlar
“Mıh Çık”
Sürprizlerle Dolu Şehir; Tokat
Size Zahmet Olacak…
Başka Şehirler Görmenin Zararları
Ubuntu
Cahil Cesareti…
Bir Teşekkür, Bir Selam
“Adıyaman Günleri” Başlıyor…
Değerleri Yitirmeye Değer mi?
Anmaktan Anlamaya…
Harika Bir Memleketim Var
Boyda Değil İcraatta Cüce Olanlar
Esas Sorunumuz Zihniyet
Bakın Bakalım Kimleri Göreceksiniz?
Değer Vermek Üzerine
Maymun İştahı
Bir Öğretmenin Sitemi
Haydi, Yeni Köprüler Kuralım
Bir Vesile Daha…
AKSEB Buluşmaları
Farkı Fark Etmek
Gönül Vermek
Durduğumuz Yer
“İyi Olmak” ama Kime Göre?
Yine Bir Aralık, Yine Gönlüm Bulanık
''bizim mahalle''
Allah Islah Etsin
“Marifet İltifata Tabidir”
“Ağzı Olan Konuşuyor”
“Büyüyünce Senin Gibi Olacağım”
Hayırlı Yolculuklar
Öküzlüğüne Bağışlayın!
Basit Bir Tercih
Arpa ve Saman
Bana da mı Lolo?
Her Şeyi En İyi Ben Bilirim!
Her Deli Üstünü Başını Yırtmaz ki…
Freni Nerede?
Haddini Bilmek
Toplumsal Güven… Toplumda Güven… Topluma Güven…
İnsana Dair Notlar
Övgü ve Yergi
Ayağımı Sıkıyor!
Adıyaman ve YGS Sonuçları
Eşeklikten Kurtulma