DOLAR 0,0000
EURO 0,0000
STERLIN 0,0000
ALTIN 000,00
BİST 00.000
Misafir Yorum
Misafir Yorum
Giriş Tarihi : 04-06-2008 00:00

Dönüşüm(Değişim)

     Franz Kafka’nın “Dönüşüm” adlı öyküsünün dilimizdeki çevirilerinde “Değişim” adı tercih edilmiş. Bu öykü kahraman Gregor Samsa’nın bir sabah kendisini dev bir böceğe dönüşmüş olarak bulmasıyla başlar ve hayatındaki değişiklikleri anlatarak devam eder. Öykünün dilimizdeki çevirilerinde kapak resmi olarak karamsarlığı, çöküşü, anlamsız bir yaşamı anlatan bir manzara resmi kullanılmış. Bu resim öyküden çok Kafka’nın kişiliğini vermeye çalışır gibi. Kitabın Almanca ve diğer dillerdeki basımlarında ise kapak resmi olarak bir kelebek kullanılmış(kelebek tırtılın metamorfoz geçirmiş halidir). Yani kitabın diğer dillerdeki basımlarında olduğu gibi Dönüşümü bir kavram olarak hatırlatmaya yönelik bir tercih yapılmalıydı.
     Kitapta dünya klasiklerinin çoğunda olduğu gibi “önsöz” yazarın hayatı ve ideolojilerine ilişkin bilgi içeriyor. Kitabın önsöz kısmını hazırlayan aynı zamanda çeviriyi yapan Arif Gelen, Kafka’yı onun kullandığı yöntemle ifade etmeye çalışmış. Yani bilgi zincirini ortaya koymak yerine zincirin ilk halkasını uzatıp gerisini alıp almamayı okuyucuya bırakmış.
    Sayfa düzenine gelince sayfaların o kalın ve saman kâğıdını andıran rengiyle kapak resminin insanın içini karartan kara bulutları ve güzü anlatan ağaçları birleşince doğrusu kitabı okumak için böyle bir eleştiri yarışmasının olması gerekiyor.
     Kitabın fiziksel özelliklerinden sonra şimdi de biraz içeriğine değinmek istiyorum. Tabii bunun için de öncelikle Kafka anlatısını bilmek lazım: Hugo, Tolstoy, Balzac ve aynı geleneğe giren sayısız yazar, her şeyi bilen, okuru hayat üzerine bilgilendirmek için elinden geleni yapan anlatıcılardır. Kafka’yı bu gelenek içinde bir yazar olarak değerlendirmek gerekirse, onun anlatım tekniğinin yazarın söylenecek sözünün kalmadığı bir anlatım olduğu söylenebilir. Yani Kafka aradan çekilen yazara örnektir.
      Konuya gelince, kitapta bir insanın böceğe dönüşmesi gibi akla, mantığa ve doğa yasalarına aykırı bir konunun tercihi kitabın zayıf yanlarından bir tanesi.
       Olayın verilmesiyse biraz farklı: klasik metinlerin anlatım tekniklerinde başta düzenli bir yaşam, abartılı bir huzur… İkinci evrede bu düzen dağılır ve kahramanın sınavı başlar. Bu evre olgunlaşma, öğrenme ve öğretme evresidir. Üçüncü evrede ise zorluklar halledilir ve baştaki düzen daha da sağlam kurulur. Dönüşüm bu şemaya göre ikinci evreyle başlar ve üçüncü evreye geçilmeden sona erer. Yani kitapta Gregor’un önceki yaşantısıyla ilgili bilgi yüzeysel ve olaylar yaşanırken verilmeye çalışılmış. Sonuç olarak da Gregor’un olmadığı bir düzen söz konusudur.
       Kafka’nın yaşamı ve eserleri simgesel bir nitelik taşır bunu daha öykünün birinci bölümünde karşımıza çıkan boynunda uzun bir kürk atkı bulunan dimdik oturmuş bir kadın resmi ve Gregor’un resme olan ilgisinden çıkarmak mümkün. Geregor resme büyük önemler atfetmiş onu kendi emeğiyle çerçevelemiştir. Bir kadına sahip olabilmek için yapabileceği son şey buymuş gibi. Bu noktada belirtmeliyim ki Kafka hayatı boyunca hiçbir kadınla ilişkisini mektupların ötesine götürmemiş, bu nedenle evlenememiştir. Yani bu senelerdir tekrarlanan hatta öğrenciler için ülfet haline gelen “Her eser yazarından ve yazarın yaşantısından izler taşır” ifadesini bir kere daha kesinleştiriyor.
       Şimdi kitabı bölüm bölüm ele alacağım.
        Kitabın birinci bölümü Gregor’un işiyle ilgili kaygılarını, işe yetişme mecburiyetenin baskısını anlatıyor. Bu bölümde Gregor’un özgürleşmeye karşı duyduğu istek sadece işe yetişme mecburiyetine indirgenmiş. Oysa bu istek Gregor’un farklı farklı hayalleriyle bütünleştirilerek esnek ve daha kapsamlı olarak betimlenebilirdi. Bu noktada diğer bir bakış açısı; Gregor belki de böcek olmakla aileyi geçindirme zorunluluğundan kurtulup, özgürleşmiştir. Ama kahraman, insan olup sınırlanmayı, böcek olup özgürleşmeye tercih ediyor. Ve galiba verilmek istenen mesajların bir tanesi de sorumluluktan kurtulmanın günümüzde anlaşılanın aksine özgürleşmek olmadığıdır.
        Bu bölümdeki tasvirler ise değil olayı gözler önünde canlandırmak kişiyi resme n olayda yaşatacak boyutta. Bana kalırsa bu abartılı betimleme betimleme olmaktan çıkıp okuyucunun hayal dünyasının hududu olmuş.
       Kitabın ikinci bölümünde ise karşımızda başka başka bir var oluş hali bulunmakta;
  1. Pazarlamacı, ailenin borcunu yüklenmiş Gregor
  2. Böcek Gregor
  3. Böcek ile insan arasında sıkışmış Gregor
        Yani bu bölümde özdeşlik kimlik problemi baş gösterir. Bunun yanında Gregor ailesi için bir utanç kaynağına, kendi yuvasında bir yabancıya dönüşmüştür.
Bir gün Gregor’un kız kardeşi ve annesi odayı onun yeni haliyle yaşayabileceği gibi düzenlemeye çalışırken duvardaki kadın resmini bedeniyle örten Gregor aslında ailesine hala bir insan olduğunu anlatma isteğinin göstergesidir.
    Ancak bu çaba sırasında annesi böcek Gregoru görür ve kendinden geçer. Babası durumu anlayınca Gregor’u elma bombardımanına tutar. Ve elmaların biri böceğin sırtına saplanır. Sırtında açılan yara daha sonra Gregor’un sonunu hazırlayacaktır. Burada Kafka babanın savunma yöntemini dikkati çekip öfke tepkisiyle ilgili okuyucuyu düşünmeye sevk etmeye çalışmış. Bu olay hala aile bireylerini böcek ile Gregor arasında gidip- geldiklerini karşılarındaki varlığın kimliği hakkında kararsız olduklarını göstermektedir. Yani böyle bir çelişki böyle bir hikâyede ancak bu kadar güzel tanımlanabilir.
       Başka bir bakış açısıyla; acaba Kafka’nın babaya mektupta babasını hatırlattığı gibi bu babada meseleleri hep yüzeysel mi algılamaktadır. Kafka’nın diğer eserleri de göz önünde bulundurulursa buda bir mesaj olarak kabul edilebilir.(Kafka’nın babasıyla ilişkisi onun kitaplarının çoğunun temelini oluşturmuştur.
        Kitabın üçüncü bölümünde ise eve taşınan kiracılardan sonra Gregor aile bireyleri için daha da önemsizleşti. kardeşide dâhil herkes ölümünü bekler oldu. gregorun sırtındaki yara iyice enfeksiyon kaptı. Ölüme yaklaştığı son günlerinden bir gün kardeşinin çaldığı keman sesine kapılıp kendisini onun yanında buldu. Kardeşi kemanı, müziğe karşı son derece ilgisiz ve önemsemez tavırlarda bulunan kiracılara çalıyordu. Burada verilmek istenen önemli bir nokta daha, keman sesine kapılan Gregor böcekse müziğe gösterdikleri mesafeli tavırlarıyla bu üç kiracı insan mı acaba?
         Ayrıca Kafka burada üç kiracının Gregorun dönüşüm öncesi hayatının damıtılmış modeli oluşuna dikkat çekmeye çalışmış. Yani Kafka burada yaşama farklı boyutlardan bakışın resmini çizmiş.
          Kardeşinin de saf değiştirmesiyle içindeki insanlığı yaşatabilmesinin son imkânını da kaybeden Gregor için işlevsiz bir bekleyiş başlar ölüme. Bu bekleyişte zaten çok zamanını almaz. Ve aile bireylerinin Gregorsuz bir düzen kurmalarıyla da hikâye biter.
           Eğer öykü daha da irdelenecek olursa karşımıza platon diyaloglarından daha uzun zincirler çıkıp durur.
            Son olarak yazarın dönemin zihniyetinden hiç etkilenmeyip bütün bunları sadece kendisi için yazmış gibi olduğundan samimi bir üslup, içten bir anlatımının olduğunu; kullanılan kelime dağarcığının sınırlılığını ve Kafka’nın kalemle çevrili hayatına, düşüncelerinin derinliğine ve inceliğine kıyasen bu kitabın eksik kaldığın ı belirtmeden yapamayacağım…
GÜLCAN KOPARAL
11 FEN
ŞEHİT ŞEYHO ŞİŞMAN LİSESİ
FRANZ KAFKA     
 DEĞİŞİM



NAMAZ VAKİTLERİ
Gazete Manşetleri
Yol Durumu
BURÇ YORUMLARI
  • KOÇ
    Koç Burcu
  • BOĞA
    Boğa Burcu
  • İKİZLER
    İkizler Burcu
  • YENGEÇ
    Yengeç Burcu
  • ASLAN
    Aslan Burcu
  • BAŞAK
    Başak Burcu
  • TERAZİ
    Terazi Burcu
  • AKREP
    Akrep Burcu
  • YAY
    Yay Burcu
  • OĞLAK
    Oğlak Burcu
  • KOVA
    Kova Burcu
  • BALIK
    Balık Burcu
ANKET OYLAMA TÜMÜ
Sitemizi nasıl buldunuz?
E-Bülten Kayıt
ARŞİV ARAMA