Sen baharın yağmurla getirdiği özlemdin içimdeki,
sen çiğ tanesi kadar saf ve asla ne olduğunu anlayamadığım yanımdın benim.
Denize düşüpte ıslanmaktan korkutan bir savaştın yüreğimde.
Özlemini her gece koynumda ve hiçbir zaman sevmekten vazgeçmediğim için özeldin.
Sonra o gözlerle yüzüme baktığında ya da her kavga edişimizde fırtınalar kopardı yüreğimde, sen hiç bilmezdin.
Benim susmam senin kaçışını desteklerdi belki de.
Belki de söyleyemediğim sözlerle doldu kalbim ve sen her seferinde gün batışını anımsattın bana, onun kadar güzel ve bir o kadar da huzur verici.
Aslında hem onun kadar uzaktın bana hemde yakınımda hissettim seni, uzanıp tutacak kadar yakınımda.
Uzaktan sevmeyi hiç sevmiyordum, ama uzaktan sevmek zorundayım.
Kimse bilmemeliydi seni sevdiğimi, sonra kopup giderdin benden, arkadaş bile kalmazdın belki de... Bir sevdiğin vardı konuşurlarken duymuştum.
Sonra da sen anlattın bana sevgilini.
Hİç görmediğim birinden nefret ettim onu sevdiğin için.
Ve sonra dayanamaz oldu gönlüm bu ağırlığa.
Seni görmekten acımaya, kanamaya başladı.
Tükeniş başladı benim için ömrümün baharında.
O gülen koskoca gözlerinle rüyalarımda gördüm seni.
Artık biliyordum seni benden ayıracak hiçbir şey kalmamıştı.
Yüreğimden söküp atacak hiçbir güç bulamadım.
Ama artık biliyorum aşk tek kişilikte yaşanabilir, ve zaten sen bunu anladığım günden beri daha yakınsın bana, belki de beklediğim buydu güvenmemdi kendime.
Şimdi her şeyi fark ederek yaşıyorum ve her şeyin tadına varıyorum ama hala bir tarafım eksik biliyorsun.
Ama bende biliyorum ki hiçbir şey eksik kalmaz.
Elmanın bile iki yarısı vardır ve benim eksik tarafım SENSİN...!!!
Ramazan ALTINDAĞ