Allah’a Bağlıyız

             Bu fıkrayı herkes bilir.

             Bayburtlular il olmadan önce resmi olarak Gümüşhane ye bağlı bir ilçe iken, kendilerini tanıtırken ’Bayburtluyuz’ diye tanıtıyorlarmış.

             Bir gün askeri bir içtimada komutan sıradan sorar; Nerelisin? Cevaplar, Malatyalı, Elazığlı, Trabzonlu, Bingöllü vs arada bir tanesi ‘Bayburtluyum’ komutanım der. Komutan öyle bir il olmadığını bildiği için tekrar sorar ‘Bayburt nereye bağlı evladım.’ Bayburtlu asker şu cevabı verir.

             ‘Allaha bağlıyız Komutanım’…

              Bu günlerde Çelikhan Malatya’ya bağlansın diye haberler çıkıyor. Bu haberler yukarıdaki fıkrayı aklıma getirdi. Hatırlayan arkadaşlar mutlaka olacaktır,1984’lü yıllarda TRT de il il Türkiye diye bir program vardı. Adıyaman’ı tanıtırken Çelikhan diye bir ilçesini saymamışlardı. Her evde tv yoktu o zamanlar. Kıraathanelerde izlerdik tv yi. Bir grup genç arkadaş programı izlerken arkadaşlar yüksek sesle tepki koyunca bir ağabeyimiz şöyle demişti: Çocuklar 1954’te Allah rahmet etsin aslen Çelikhanlı olan DP’nin Tarım-Orman ve Köy işleri Bakanı Mahmut Nedim ÖKMEN Çelikhan ı ilçe yapmış ve Malatya ya bağlamıştı. 15–20 gün sonra tekrar Adıyaman a bağlanmıştı. TRT’nin muhabiri belki araştırma yaparken o ilk bilgiden dolayı Çelikhan ı Malatya ya bağlı biliyordur. Takip edin Malatya ili tanıtılırken Çelikhan ı ilçesi diye sayabilirler diye latife yapmıştı; Arapların meşhur bir atasözü vardır.’Kullu atin karib’

“Bütün gelecekler yakındır” diye. Gün geldi Malatya’yı tanıtırlarken Çelikhan yine yok. O gün en fazla itiraz eden arkadaşımız olayı unutmamış ve yanıma geldi. “Çelikhan’ı Malatya’nın ilçesi olarak ta saymadı TRT programı buna ne diyeceksin” dedi. Ben de demiştim ‘iyi ya bizi kendi başımıza il etmişler’ hayırlı olsun.

              Bu olayı programı hazırlayan arkadaşın basit bilgi eksikliği olarak gördük ve geçti; Fakat yıllar sonra Adıyaman’ın il oluşunun 50 inci yılı kutlanıyor ve bu günkü Adıyaman Belediye Başkanı konuşuyordu. Kanal 7 televizyonu küstüm Şovda canlı veriliyordu İlçeleri sayarken Çelikhan yok. Anladım ki 20 sene önce program hazırlayan TRT çalışanı Adıyamanlı bir idareciden bilgi almış ki yanılmış; Çünkü Adıyaman Çelikhan’ı hiçbir zaman içselleştiremedi, Çelikhan da Adıyaman’ı. Şimdi Kral Çıplak dediğim için herkesin beni çok eleştireceğini de biliyorum; lakin vicdanlarına ses veren herkes Adıyamanlı olsun Çelikhanlı olsun bu gerçek diyecekler.

              Adıyaman’ın siyasetçi ve yöneticileri, onlarca köyü kaldırılıp, Cenab-ı Hakkın bir tabiat cenneti olarak yarattığı Çat Gölünün baraj olmasına müsaade ettikleri gün Çelikhan’ı kurban vermişlerdi zaten. Öyle bir kurban vermişler ki Çat barajındaki yüzen adacıkları (ki Türkiye de bir başka benzeri yok) dahi koruyamadılar. Bu adacıkların korunması için 2005’te dönemin TBMM Çevre Komisyonu başkanı Malatya Milletvekili Sayın Ahmet Münir Erkal’e başvurulmuştu. Komisyonun talebi üzerine Çevre ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü adına bizzat Bakan Osman Pepe’nin imzası ile yüzen adacıklar korunmaya alınmış. “Çat barajı sulak alanında yasa dışı torf çıkarımı faaliyetlerinin kontrolü için gereken önlemlerin alınması hususunda Çelikhan Kaymakamlığına da Adıyaman Valiliğince gerekli talimat verilmiştir”. Denilmesine rağmen yüzen adacıklar korunanamamış ve bu gün çok az bir kısmı kalmış, onlarda ranta kurban olmaya devam ediyorlar. Ardından baraj’ın kuzeyin de kalan köylerin Malatya ya bağlanmasıyla Çelikhan evlatları elinden alınmış bir ebeveyn gibi yalnız kaldı. Birçok evladı Malatya da olan ebeveynler bu hasreti bitirmek için ve üç günlük dünyada, daha mutlu olabilir miyiz umuduyla çocuklarının yanına gitmek istiyorlar.

                Bu arzuyu kimse fazla görmemelidir. Birileri sadece siyasi ve hamasi sebeplerle bu vicdani isteği ret etmemeli veya gerçek bir demokraside olması gereken haliyle Çelikhanlılara sormalıdırlar.

                Bayburtlu kardeşimizin dediği gibi bizlerde deriz.

                “Allah’a Bağlıyız.”

                                                                            Selam ve Dua ile…

Muhammed Yağızatlı