DOLAR 0,0000
EURO 0,0000
STERLIN 0,0000
ALTIN 000,00
BİST 00.000
Misafir Yorum
Misafir Yorum
Giriş Tarihi : 03-02-2010 01:00

Açılım

Türkiye son sürat Kürtlere doğru açılıyor. Kürtlerin "Dağda kart-kurt sesi çıkarmadığını" sonunda anlayan devlet Kürt sorunu lafına bu aralar iyice ısındı.
Susam Sokağı ile ana haber bülteni arasına sıkıştırılmış bir saatte yayınlanan Anadolu'dan Görünüm gibi programlarda PKK'lı cesetlerini teşhir etmek için kullanılan TRT ekranlarından artık Kürtçe sesler yükseliyor.
10 yıl önce Siyaset Meydanında Ahmet Türk, Altan Tan, Sırrı Sakık ne diyorsa bugün Hakkâri Valisi, Şırnak Valisi onu diyor.
Meclis'ten kafa kol dışarı atılan Kürt vekiller daha da kalabalık olarak geri döndü. Onlara ilk el uzatan da Başbuğu "Ne mozaiği ulan" diyen MHP'nin lideri oldu.
10 yıl önce Mecliste Leyla Zana neyi savunduğu için 10 yıl hapiste yattıysa bugün Meclis'te onları savunan onlarca vekil var. Hem de iktidar partisinden....
Hayri Kozakçıoğlu'nun, Ünal Erkan'ın, Mehmet Ağar'ın, Meral Akşener'in, Mecdet Menzir'in, Abdülkadir Aksu'nun oturduğu ve '1000 operasyon’un koordine edildiği İçişleri Bakanlığı koltuğunda artık sosyolog Beşir Atalay oturuyor ve Kürt açılımını o koordine ediyor.
"PKK'lıları biz yakalıyoruz, mahkemeler bırakıyor" diye yakınan Genelkurmay Başkanları gitti yerine adını hâlâ söyleyemeseler de sorunun sadece terör sorunu olmadığını fark edenler geldi.
Bir zamanlar öldürdükleri PKK'lıların kulaklarından kolye yapmalarıyla ünlü Özel Harekâtçıların yetiştiği polis teşkilatı şimdi Kürt açılımı toplantılarına ev sahipliği yapmasıyla tanınıyor.
10 yıl önce Diyarbakır'da "Burada hukuk benim" diyen kudretli albaylar, bugün savaş suçları için hesap verdikleri mahkemeler önünde hukuk arıyor.
Bundan 10 yıl önce sokak ortasında infaz edilen 'fail-i meçhullerin' atıldığı çöp kutularına Kürtçe belediye adları kondu.
Halkların kendini tayin hakkına iman etmiş Leninist PKK, Bookchin, Wallerstein okuyor, post-Marksist yerel, katılımcı demokrasi deneyimlerden bahsediyor.
MGK'larda kendisine verilen Kürtleri din kardeşliğiyle teslim alma' vazifesinde başarısız olan Diyanet, bugün "buyurun hutbenizi anadilinizde okuyun" demeye hazırlanıyor.
'Din kitlelerin afyonudur'a inanan PKK'nın kanalında İnanç Dünyası gibi programlar yayınlanıyor.
Kürtçe seçmeli ders için dilekçe verdi diye binlerce üniversite öğrencisini okuldan atan YÖK, Kürt Enstitüsü kurmak için hazırlık yapıyor.
Bir zamanlar PKK'lılara Ermeni Dölü' demek rutin bir resmî açıklama iken, artık Sözcü gazetesi bile Abdullah Öcalan'ın esas adının Agop Agopyan olduğu hikâyesini pek inandırıcı bulmuyor.
PKK'lıların sünnetsiz çıkıp çıkmadıklarını tespit edip okuyucularına bildirmeyi haber zanneden İslamcı medya, bugün Kürt Açılımı'na yönelik bir provokasyon olmaması için her gece 41 Yasin indirmekte.
1995’te Atakürt yazısı yüzünden Milliyet'ten atılan (Ardından gazetenin genel yönetmeni Ufuk Güldemir, Yazı İşleri Müdürü Alev Er ve yazarı Can Dündar da istifa etmişti) Ahmet Altan, Kürt sorununda barışçıl çözümü savunan bir gazete çıkarıyor. O Milliyet gazetesi de, Ankara Temsilcisi dışında çözümden yana yayınlar yapıyor.
Türkiye değişiyor. Türkiye Kürtlere açılıyor.
Ama bir şey yerinden kıpırdamıyor. Bir şey tüm bu değişim rüzgârından hiç etkilenmiyor.
Hayır, 10 yıl önce herkes kapanmışken Kürtlere açılan, bugün herkes açılmışken Kürtlere kapıları kapatan Baykal'dan bahsetmeyeceğim.
Türkiye'nin en büyük gazetesi olan Hürriyetin logosunun yanındaki "Türkiye Türklerindir" sloganından bahsetmekteyim.
Bir gece herkes uyurken devlet, dağlara kazıdığı 'Ne Mutlu Türküm Diyene' yazılarını bile silecek gibi duruyor ama Hürriyet gazetesi Türkiye Türklerindir'den vazgeçecek gibi durmuyor.
Peki, ne demek Türkiye Türklerindir?
Türkçe çıkan bir gazetede o mesajın muhatabı kimdir? İçe değil dışa karşı anti-emperyalist bir duruş mudur? Avrupa Birliği'ni, IMF ile ilişkileri savunan Hürriyet gazetesi hâlâ bu kıvamda bir anti-emperyalist örgüt gazetesi midir?
Bir rivayete göre 'Türkiye Türklerindir', gazetenin kurucusu Sedat Simavi'nin kendisiyle ilgili ırkçı, antisemitik dedikodulara karşı bir savunma refleksi olarak ortaya çıktı. Bugün Hürriyet'in milliyetçiliğinden herhalde ancak Türk Solu dergisi şüphe duyar.
Yakın zamanda logodan yaratıcısı Sedat Simavi'nin adı da çıktı, o logonun altında Ertuğrul Özkök "Öcalan muhatap olabilir" bile dedi. Ama Türkiye Türklerindir baki kaldı.
Yazı işlerinde pek çok demokrat ismin de olduğu Hürriyet yönetimi, okuyucuları arasında Kürtlerin de olduğu gazetelerinin her gün ve değişen bunca şeyden sonra hâlâ Türkiye Türklerindir' logosuyla çıkıyor olmasından en başta Kürtlerin alındığının farkında olmayabilir mi?
Mustafa Muğlalı Kışlası’nın karşısına 33 kurşun anıtı dikmek isteyen DTP'li Özalp belediye başkanını çözüm sürecine katkı yapmaya çağıran Ertuğrul Özkök, önce kendi evinin önünü temizlemeli.
Her şeyi devletten beklememek lazım. Devlet elinden geldiği kadar açılıyor.
Kürt açılımı için bir adım da Hürriyet atsın.
Türkiye'nin hepimizin Türkiyesi olması için bir jest yapsın.
Büyük gazete bir büyüklük göstersin...
Bir sabah Hürriyet o logosuz çıksa merak etmeyin Türkiye bölünmez.
Ama emin olun o gün (Taraf kalmadığı için) Hürriyet alan bir Kürt "Burası sonunda galiba benim de Türkiyem oluyor" der.
YAZAN :YILDIRAY OĞUR-TARAF
NAMAZ VAKİTLERİ
Gazete Manşetleri
Yol Durumu
BURÇ YORUMLARI
  • KOÇ
    Koç Burcu
  • BOĞA
    Boğa Burcu
  • İKİZLER
    İkizler Burcu
  • YENGEÇ
    Yengeç Burcu
  • ASLAN
    Aslan Burcu
  • BAŞAK
    Başak Burcu
  • TERAZİ
    Terazi Burcu
  • AKREP
    Akrep Burcu
  • YAY
    Yay Burcu
  • OĞLAK
    Oğlak Burcu
  • KOVA
    Kova Burcu
  • BALIK
    Balık Burcu
ANKET OYLAMA TÜMÜ
Sitemizi nasıl buldunuz?
E-Bülten Kayıt
ARŞİV ARAMA