DEGER MI?

Erkan Altaş

26-12-2023 12:06

Zamanın neler getireceğini bilmiyoruz. Bugün sahip olduğumuz imkânlar, yarın elimizden gidebilir. Ansızın tüm olanaklarımızı kaybedebilir; şikâyet ettiğimiz şartları özler hale gelebiliriz. Hedeflerimiz, hayallerimiz bir sonraki durakta bizi bekliyor da olabilir. Uzak gibi görünen ihtimalleri, bir gün yanı başımızda görebiliriz. Ölüm ve ayrılık gibi iki gerçek de vardır, bunları da unutmamak gerekir. Ortak tecrübeyle sabittir ki hayat böyle bir denklemdir. Tüm bu bilinmezlikler içerisinde; haset, kin, kibir, nefret, hırs gibi duygulara kapılmak, aklın ve daha da önemlisi kalbin kabul edeceği bir şey değildir, olmamalıdır. 

 

Birilerinin sahip olduğu imkânları, başkalarının kıskandığına, haset ettiğine üzülerek tanık oluyoruz. Emekleriyle bir yerlere gelmiş, bu uğurda türlü fedakârlıklara katlanmış birini düşünelim. Yıllarca hayalini kurduğu mesleğe veya konuma kavuşmuş olsun. Bu kişi, iyiliğini istemeyen, art niyetli insanlar için bir kavganın fitilini ateşlemiş oluyor. Arkadan konuşmalar, laf sokmalar, hasetkâr bakışlar uzayıp gidiyor. Ne acı...

İnsana ait güzel hasletler bir bir kayboluyor. Nezaket, hoşgörü ve samimiyet, yerini kabalık, anlayışsızlık ve yapmacıklığa bırakıyor. Minnetsizlik, tahammülsüzlük maalesef ki had safhada. Ceviz kabuğunu doldurmayacak sebeplerden gönüller kırılabiliyor, insanlar düşman kesilebiliyor. Sormadan edemiyoruz: Değer mi?

Yadırgayan, kin tutan, yapmak yerine; yıkmak niyetinde olan insanların, yolun sonunda mutlu olduklarına hiç şahit olmadık. Başkalarının iyiliğini istemeden, sadece kendine çalışanların yaptıkları hesaplar hep şaşmıştır. Sonuç: Koca bir sıfır. 

Herkesin sorumlulukları ve yorgunlukları var. Hayata yetişebilmek için kimi zaman yürür, kim zaman koşarız. Bir insanın neler yaşadığını, hangi yollardan geçtiğini, yüreğinden başka bilen olmaz. Dolayısıyla sadece kendi penceremizden bakarak insanları yargılayamaz ve eleştiremeyiz. 

Bizim için basit gibi görünen bir kelam, karşıdaki insanda derin izler bırakabilir, o yüzden ‘ölçerek konuşmak’ hassasiyetini de elden bırakmamak gerekir.

Kötü duygular; kalbi yorar, ruhu yıpratır. Sonu yalnızlık ve mutsuzluktur. Kalplere girmenin, sevilmenin yolu ise samimiyettir. Kazanan hep iyi niyet olmuştur. 

Neden kazanmayalım ki?

altaserkan02@gmail.com

 

 

 

DİĞER YAZILARI ÇELİKHAN DİYE BİR YER 01-01-1970 03:00 GELEN GEÇER, KONAN GÖÇER 01-01-1970 03:00 GÜNLER BAHARA DÖNERKEN 01-01-1970 03:00 YENİDEN BAŞLAMAK 01-01-1970 03:00 ZAMANA YENİK DÜŞMEK 01-01-1970 03:00 LAMBADA TİTREYEN ALEV ÜŞÜYOR 01-01-1970 03:00 YANLIZLAŞMA MEVSİMİ 01-01-1970 03:00 YAYLA GÜNLÜKLERİ 01-01-1970 03:00 Mevsimlerin Söylediği 01-01-1970 03:00 GEÇMİŞ ZAMAN OLUR Kİ 01-01-1970 03:00 VEFA DİYARI 01-01-1970 03:00