Dil Bilinci

Fahrettin Çelik

28-03-2012 19:01

Dil, duygu, düşünce ve güdüleri, doğrudan ya da dolaylı olarak aktaran anlatım aracıdır. Karşımızdakine jest ve mimikler, yazıyla veya konuşarak düşüncelerimizi aktarmamız mümkün. Bunların her biri dilin farklı bildirim şekilleridir.

 

Hayvanlar ve bitkilerde de kendini ifade etme şekilleri var. Hayvanlar da tıpkı insanlar gibi sesler çıkararak acıktığını, susadığını, hastalandığını ifade ederler. Bitkiler ise sarararak hasta olduğunu, yaprakları dökülerek susadığını belirtirler.

 

Ancak, ele almak istediğim konu, insanların sesler çıkararak kendini ifade etmeye çalıştıkları dildir.

 

Dil, toplumun temel mihenk taşlarından biridir. İletişimi sağlayan en önemli araçtır. Bu nedenle dilin doğru kullanılması, belli kurallar çerçevesinde kullanılması, milli olması kaçınılmazdır. Yoksa ortaya garip şeylerin çıkması da kaçınılmazdır.

 

Çağımızda zaman içerisinde güçlenen ve dünya dilleri diye adlandırılan diller konuşulmaktaysa da aslında dil, insanın hangi millete mensup olduğunu yansıtan en kestirme ve belirgin özelliğidir.

 

Çoğu zaman kimin hangi milletten olduğunu ancak konuşunca anlarız. Türkçe konuşunca Türk, Almanca konuşunca Alman, Arapça konuşunca Arap olduğunu anlarız. Hatta dil öyle bir şey ki, insanlar konuştukları dillerle anılırlar.

 

Dildeki başıboşluk “her telden çalmak” olur ve anlaşılması zorlaşır. Kimisi Arapçadan, kimisi İngilizceden, kimisi Fransızcadan yeni yeni kelimeler kullanırsa ortaya anlaşılmaz bir kelime kirliliği çıkar.

 

Tıpkı günümüzde olduğu gibi. O kadar yabancı kelime sızdı ki dilimize ortada Türkçe diye bir şey kalmadı. Öz Türkçeyi kullanmak bile geri kalmışlığın, demodeliğin, bilgisizliğin belirtileri sayılmaya başlandı.

 

Bir yazar yazılarında ne kadar çok anlaşılmayan, ithal kelime kullanabiliyorsa iyi yazar, konuşan ne kadar yabancı kelime kullanabiliyorsa bilgili, aydın sayılmaya başlandı.

 

Kültür emperyalizmine karşı en güçlü araçlardan biri olan dilin içindeki yabancı kavramlar yerine Türkçeye uygun kavramlar bulunması dilimizin geliştirilmesi için gereklidir.

 

Atatürk de dilin toplumsal yaşamdaki işlevini vurgulamak amacıyla: “Dilin millî ve zengin olması, millî duygunun gelişmesinde başlıca etkendir.”, “Türk dili, Türk milleti için kutsal hazinedir.”, “Ülkesini ve istiklalini korumasını bilen Türk milleti, dilini de yabancı dillerin boyunduruğundan kurtarmalıdır.” demiştir.

 

Bölgeler arası ağız farklılıkları olması, bir anlamda doğal karşılanabilir. Yöresel dillerin halk arasında konuşulması tabiidir. Ancak ülkede kullanılan ana dilin korunması, öğrenilmesi, bilinmesi esastır. Adıyaman ağzı, Urfa ağzı, Karadeniz ağzı zaman içerisinde oluşmuşlardır. Ancak, kitap Türkçesinin en azından yazı dilinde kullanılması, kitle iletişim araçlarında tercih edilmesi dilin yaşatılması adına bir zorunluluktur.

 

Dilin zenginliği, onu kullanan toplumun ekonomik, siyasal, sosyal ve kültürel bakımdan zenginliği ile paraleldir.

 

Günümüzde çok hızlı bir şekilde yeni icatlar ortaya çıkmaktadır. Yeni icat edilen bir ürüne, icat edilen ülkedeki dile uygun bir isim verilmesi gayet doğaldır ve bütün dünya bunu kullanma durumundadır.

 

Halk arasına yerleşen bu isim, sonradan değiştirilmeye kalkışılsa bile kabul görmeyecektir. Kullandığımız “faks” makinesine Türk Dil Kurumunca “belgegeçer” adı verildi. Ancak bu terimi resmi kurumlar bile kullanmaz. Çünkü toplumda kabul gören, alışılan ‘faks’ kelimesidir ve öyle devam eder.

 

Hatta öyle -sözüm ona- bazı düzenlemeler yapılıyor ki, komik durumlar bile ortaya çıkıyor. Türk Dil Kurumunca “asansör” kelimesi yerine “sunucu” öneriliyor. Yani sunucuya binmek ile asansöre binmek çok faklı şeyler olarak anlaşılır.

 

Ya da “taksi” kelimesi yerine “göçüm” terimini koyarsanız yine ortaya anlaşılmaz veya garip anlamlar çıkıyor. Türk Dil Kurumu tarafından tespit edilen “göçüm” olmasına karşın, halk arasında kabul görülen “taksi”dir.

 

O halde, dilin zenginleştirilmesinden önce siyasal, sosyal ve ekonomik zenginlik gerekiyor. Asansörü ilk biz yapsaydık adına “sunucu” koyabilirdik. Ya da faksı biz icat etseydik adını “belgegeçer” koyabilirdik.

 

O halde, bırakalım kim bize neyi önerirse onu kullanalım mı? Tabi ki hayır. Türkçe üzerindeki hâkimiyeti hafifletmek birazcık olsun elimizde. İmkânlar ölçüsünde kullanabileceğimiz kelimeleri bilinçaltına yerleştirmeye çalışmalıyız.

 

Özellikle internet kullanımında çokça yabancı kelime kullanılıyor. Örneğin, "design" yerine "tasarım" sözcüğünün kullanılması yerinde olur ve yadırganmaz da.

 

Kullanılan klavyeler bile Türkçe yazmaya elverişli olmayan “Q” denilen klavyeler. Oysa “F” klavyeler Türkçe kullanımında daha kullanışlı. Resmi kurumlarda bile hâlâ “Q” klavyelerin kullanılması yanlış bir tutum.

 

İş yeri, cadde ve sokak isimleri, gazete, radyo, televizyon kanallarına yabancı isimler koymak zaten başlı başına Türkçeyi katletmeye yeter girişimler. Özellikle turistik yerlerde bazı işletmelerin tabelalarında yabancı isimler görmemiz kültür emperyalizminin ülkemizdeki etkilerini gösteren örneklerdir.

 

Gerek yazı, gerekse konuşma dilinde Türkçe kullanımına çok dikkat etmeliyiz. Yoksa ortada dil diye bir şey kalmayacak.

 

Bu ancak herkesin üstüne düşeni yapmasıyla mümkün olabilir. Bu anlamda toplumun ileri gelen adamlarına daha büyük görevler düşmektedir.

 

www.samsathaber.com

 

DİĞER YAZILARI KİM BU RAMAZAN HOCA… 01-01-1970 03:00 HİTLER VE NETANYAHU 01-01-1970 03:00 İSLAM KARŞITLIĞININ AĞIR YENİLGİSİ 01-01-1970 03:00 Emaneti Ehline Vermek 01-01-1970 03:00 Tütün Meselesi… 01-01-1970 03:00 BAKİ GAZETECİLERİN ONURUDUR 01-01-1970 03:00 Tam Bağımsızlık İçin… 01-01-1970 03:00 İnsan Olmak 01-01-1970 03:00 Hayatın Gerçeği 01-01-1970 03:00 ABD Aklı Ve İstiklal Mücadelemiz 01-01-1970 03:00 15 Temmuz 01-01-1970 03:00 Cemreler Aşka Düşer 01-01-1970 03:00 Kim hesap verecek? 01-01-1970 03:00 Bazı Kadınlar 01-01-1970 03:00 İnsanlar Niye Kavga Eder 01-01-1970 03:00 Çelikhan Sevdalıları... 01-01-1970 03:00 Silifke Gizli Bir Hazine 01-01-1970 03:00 Kanı Bozukluk 01-01-1970 03:00 Huzurun Başkentinde Neler Oluyor 01-01-1970 03:00 Bayram Tadında Bayram Olsun 01-01-1970 03:00 Sırada ki millet gelsin! 01-01-1970 03:00 Ramazan Hikmetleri 01-01-1970 03:00 Ne olacak şimdi? 01-01-1970 03:00 Adıyaman'da Rektörlük Seçimi 01-01-1970 03:00 Adıyaman'ın tut ilçesi... 01-01-1970 03:00 Hoş Geldin Bahar 01-01-1970 03:00 Aday listesini okumak! 01-01-1970 03:00 Suskunluğumu Bozuyorum 01-01-1970 03:00 Sanat Ve Edebiyat Huzura Açılan Kapıdır 01-01-1970 03:00 Özgecan'dan Alacağımız Dersler 01-01-1970 03:00 20 Ocak (20 Yanvar) 01-01-1970 03:00 Ganire Pasheyeva Ve Azerbaycan İzlenimleri 01-01-1970 03:00 İnsan Hakları Nutuk Atma Günü 01-01-1970 03:00 Helal Olsun Muhtar… 01-01-1970 03:00 Öyle Yağma Yoook… 01-01-1970 03:00 Tanıtım Günlerinin Ardından 01-01-1970 03:00 Herşeyimiz Var Tanıtamıyoruz 01-01-1970 03:00 Bizim Öğrenciliğimiz 01-01-1970 03:00 Ekmeleddin Bey 14 Partinin Başına Geçsin 01-01-1970 03:00 Dünya Kupası Maçında Ruh Halim 01-01-1970 03:00 Kendimi Arıyorum 01-01-1970 03:00 Seçim Rüzgârı 01-01-1970 03:00 Orda Bir Köy Var; Nizamiye Ardında 01-01-1970 03:00 Gap Gazeteciler Birliği Ve Kıbrıs 01-01-1970 03:00 Atasının İzinde Bir Düşünce Akımı 01-01-1970 03:00 Dostluk Bilinci 01-01-1970 03:00 Mısır’da Yaşananlar… 01-01-1970 03:00 Ramazan’da Ay On Dördünde 01-01-1970 03:00 Kıbrıs Gezisi 01-01-1970 03:00 Adıyaman Tanıtım Günleri ... 01-01-1970 03:00 Sahnede Adıyaman… 01-01-1970 03:00 Gönül Kahvesi 01-01-1970 03:00 Bitmeyen Sevda; Samsat 01-01-1970 03:00 Gül Kokuluya Hizmet… 01-01-1970 03:00 Fırat’ın İstifası 01-01-1970 03:00 Akşam Haberleri… 01-01-1970 03:00 Suriye’deki Yangın… 01-01-1970 03:00 Anayasa Ve Başkanlık Modeli 01-01-1970 03:00 Toprak Yaşamdır 01-01-1970 03:00 Dursun Çavuş Ve Samsat 01-01-1970 03:00 Yazık Adıyamanspor’a 01-01-1970 03:00 Esad Ateşle Oynuyor… 01-01-1970 03:00 Samsatlılar Derneği 01-01-1970 03:00 Adıyaman Üniversitesi Sınıfta Kaldı 01-01-1970 03:00 Elli Yıl Daha Mı Bekleyelim… 01-01-1970 03:00 Gül, Gül Kokan Kabri Ziyaret Edecek 01-01-1970 03:00 Sahabe’yi Yazmak… 01-01-1970 03:00 Sabah Namazında Ölümü Düşünmek 01-01-1970 03:00 Şimdi Bütün Suriye Hama Oldu 01-01-1970 03:00 Devlet Bilinci 01-01-1970 03:00 Böyle hoca olur mu? 01-01-1970 03:00 Soğuk Memleketin Sıcak İnsanları 01-01-1970 03:00 Hey Nemrut...Nereye! 01-01-1970 03:00 Tren Gelir Hoş Gelir… 01-01-1970 03:00 Yine Doğalgaz Meselesi… 01-01-1970 03:00 Akmercan’a Teşekkür 01-01-1970 03:00 Adıyamanlıların Doğalgaz Çilesi 01-01-1970 03:00 Kendi Memleketimi Sevmek İstiyorum 01-01-1970 03:00 Demokrasi Bilinci 01-01-1970 03:00 Davranış Bilinci 01-01-1970 03:00 Yine Aynı Sahneler… 01-01-1970 03:00 Çevre Bilinci 01-01-1970 03:00 Tayyip Erdoğan’ın Gözyaşları… 01-01-1970 03:00 Samsat’tan Ayrılırken… 01-01-1970 03:00 Cumhuriyet Bilinci 01-01-1970 03:00 Bahane Yok Yardıma Koşalım 01-01-1970 03:00 Demokrasinin Zaferi 01-01-1970 03:00 Ticarethanelerin Sosyal Sorumlulukları 01-01-1970 03:00 Şanlıurfa’da Kültürler Kaynaşması 01-01-1970 03:00 Cömertlik Bilinci 01-01-1970 03:00 Samsat Eğitiminde Son Bir Yıl 01-01-1970 03:00 Yorumsuz Seçim Tablosu 01-01-1970 03:00 Başbakan sahabe’ye olmaz der mi? 01-01-1970 03:00 Başarı Bilinci 01-01-1970 03:00 Çirkin Kaset Savaşı 01-01-1970 03:00 Aşk Bilinci 01-01-1970 03:00 Kahve Bahane… 01-01-1970 03:00 Antalya Toplantısına Giderken 01-01-1970 03:00 Türkiye Parlayan Yıldız 01-01-1970 03:00 Haydi, Şimdi Git… 01-01-1970 03:00 Oscar Ödül Töreni Notları – 3 01-01-1970 03:00 Oscar Ödül Töreni Notları – 2 01-01-1970 03:00 Oscar Ödül Töreni Notları – 1 01-01-1970 03:00 Gap Oscarları 01-01-1970 03:00 Japonya’dan Öğreneceklerimiz 01-01-1970 03:00 Gafur Büyükfırat Siyasete Girmeli 01-01-1970 03:00 Chp’nin içini kim oydu? 01-01-1970 03:00 Mahalle Baskısı Çağrısı (Mı) 01-01-1970 03:00 Annelik Bilinci 01-01-1970 03:00 Kahtalı Mıçı… 01-01-1970 03:00 Sahabe Sadece Samsat’la Sınırlı Olmamalı 01-01-1970 03:00 Allah’la Pençeleşmek 01-01-1970 03:00 Wikileaks Bilmecesi 01-01-1970 03:00 Samsatlılar İçin Suyun Anlamı 01-01-1970 03:00 Akdeniz Gezi Notları - 2 01-01-1970 03:00 Akdeniz Gezi Notları - 1 01-01-1970 03:00 Bazen... 01-01-1970 03:00 Gap’a Sığmıyoruz 01-01-1970 03:00 Ahlak Bilinci - 2 01-01-1970 03:00 Adalet Bilinci 01-01-1970 03:00 Yazık Saadet’e 01-01-1970 03:00 Türkiye Kazandı 01-01-1970 03:00 Celal Topkan’a Yakışmadı 01-01-1970 03:00 “Hayır” Diyenler Bilinçli 01-01-1970 03:00 Ramazan’ı Sahabe’de Karşılamak 01-01-1970 03:00 Bir kez daha “evet” 01-01-1970 03:00 Eveeeettt 01-01-1970 03:00 Adıyamanlı Ünlüler Adıyaman’da Ünsüzler 01-01-1970 03:00 Gütmek Ve Güdülmek 01-01-1970 03:00 Öldürmeyeceksin mi? Öldüreceksin mi? 01-01-1970 03:00 Abd-Türkiye Çekişmesi 01-01-1970 03:00 Çelikhan’ı Seviyorum 01-01-1970 03:00