Bir aylık Ramazan ayından sonra bayram heyecanı yaşıyoruz.
Tabir yerindeyse dünya çalkalanıyor. Zulüm, işkence, işgal, açlıklar özellikle bölgemizi sarmış durumda.
Kobani'de Kürt ölüyor. Filistin'de Arap ölüyor. Irak'ta Türkmen ölüyor. Suriye'de her milletten, her inançtan insanlar ölüyor.
Doğu Türkistan, Kırım, Filistin, Kosova, Karabağ işgal altında. Müslümanlar için çok büyük öneme sahip Kudüs, Şam, Halep, Bağdat gibi merkezler yerle bir edilmiş.
Afrika'da çocuklar susuzluktan, açlıktan, ilaçsızlıktan kırılıyor. Halkının menfaatine çalışan liderler hücrelere hapsedilmiş, darbeciler, diktatörler dünyada itibar görüyor.
Kısaca nerede bir Müslüman varsa orada kavga var, savaş var, gözyaşı var. Avrupa'nın göbeğinde bile bir patlama olsa gözler birkaç sakallı, sarıklı zanlı arar oldu.
Terörle İslam'ı o kadar özdeşleştirdiler ki, buna Müslüman'lar bile inanır hale geldiler. Oysa, İslam merhamet dinidir. Sevgi, saygı, yardımlaşma, hoşgörü dinidir. İslam'ın sömürü ile zulüm ile birlikte zikredilmesi dünyada yapılabilecek en büyük sapıklıktır.
Ne yazık ki, egemen güçler, zenginler, güçlüler daha çok kazanma hırsı ile dünyayı, özellikle de İslam coğrafyasını parmakları üzerinde oynatıyorlar.
Tablo bu kadar hazinken nasıl bayram yapılır bilemiyorum. Kardeşlerimiz zindanlarda işkence görürken, kendi topraklarında sürülürken, ibadet yaptıkları için işkencelere maruz kalırken, çocuklar bir bardak temiz su için uzun kuyruklarda bekletilirken Müslümanlar bayramı bayram gibi yaşayabilirler mi?
Bayramlar çalıp oynama günleri değildir. Muhtaçlara yardım elinin uzatıldığı, nefis muhasebesinin yapıldığı günlerdir.
Müslümanlar için bayramlar, birlik ve beraberlik zamanlarıdır. Acı ve kaderlerin paylaşıldığı paylaşma günleridir.
Tutulan oruçlarla açların, susuzların hallerini birazcık olsun anladık. Sabır ve sükut imtihanından geçtik. Fitre, zekat ve iftar programları ile paylaşma duygularının tadına vardık.
Bu bayramı da işte bu duygu ve düşüncelerle, dünya Müslümanlarının durumlarını tefekkür ederek, coğrafyamızda oynanan oyunların farkına vararak ve insanlık aleminin huzuru için dua edip çalışarak geçirmeye çalışalım.
Dilerim bu bayram bütün dünya Müslümanların, hatta bütün insanlığın kurtuluşa erdiği, hep beraber sevindiğimiz günler olsun.
Trafik kazalarının yaşanmadığı, yüreklerin yanmadığı bir bayram olsun.
Bayram tadında bir bayram dileğimle…
Fahrettin ÇELİK
samsattema@hotmail.com
www.samsathaber.com