www.habervaktim.com,Yeni Akit Gazetesi ve birçok yayın organında yayınlanan bir haber karşısında şok oldum.
Sahibi hemşerimiz olan Erdemoğlu Holding bünyesinde faaliyet gösteren bir halı fabrikasında namaza izin verilmediği yönündeki haberi okuyunca kesin bir yanlış anlaşılma vardır diye düşündüm.
Mehmet Erdemoğlu’nun Besni ve Gaziantep başta olmak üzere birçok yerde yaptırdığı okul ve cami yaptırma gibi hayır hizmetlerini bilmeyen yoktur. Rahmetli Erdemoğlu’nun çeşitli alanlarda kamu yararına yaptığı çalışmalar takdirle karşılanırken, kendisinden sonraki kuşağın devraldığı bu bayrağı layıkıyla taşıyacağı kanaatim, benim bu haberlere şüpheyle bakmama vesile oldu.
Türk-Müslüman topraklarını düşman postallarına çiğnetmediği için gazi unvanı almış güzide bir ilimizde kurulu bulunan ve yaklaşık 2 bin kişinin çalıştığı fabrikada namaz karşıtlığı bir tavır Türk-Müslüman halkını karşına almak demek olur ki, (Müslüman olmasa bile) bir ticaret erbabının takınacağı bir tavır olmasa gerek.
Hayırsever İşadamı Rahmetli Mehmet Erdemoğlu’nun oğlu Erdemoğlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Erdemoğlu’nun “Cuma namazları dahi olsa hiçbir şekilde namaza izin vermem.” şeklindeki sözlerinin altında sanki bir kin ve nefret duygusu var gibi.
Zaten koca bir işletmede bir mescidin olmaması da oldukça düşündürücü. Fırsat bulan işçiler dolap aralarında, merdiven altlarında namaz kılarken dahi yöneticiler tarafından rahatsız ediliyorlarmış. Şimdiye kadar yurt içinde veya yurt dışında böyle bir uygulamayı hiçbir işletmede duymadım.
Halı İşletme Grup Yöneticisi Şahin Borlu’nun iş saatinde işçilerin namaz kılmalarına müsaade etmedikleri yönündeki itirafı patronlarla yöneticilerin ortak düşüncesinin yansıması olarak algılanıyor.
Sayın Borlu’nun “İşyerinde verim esastır, çalışmak en güzel ibadettir mantığıyla böyle bir karar alınmıştır” şeklindeki beyanından da, kendisini fetva makamı olarak gördüğünün bir ürünü olsa gerek. Çalışan insanın ibadet etmesine gerek olmadığını söylüyor olması haddini aşan bir davranıştır.
İslam kuralına göre iki namaz arası kılınan namazın ibadet sayıldığını, en az iki namaz vaktini kendisinin yönetici olduğu fabrikada çalışarak geçiren işçilere, namazı yasakladığı için kılamadıklarından, çalışmanın ibadet sayılamayabileceğinin birilerinin Sayın Borlu’ya anlatması gerek.
Bütün insanlığın karşılıklı hoşgörü içerisinde olması için çabalar sürdürülürken ve ülkemizde yüz yıllardır gayrimüslimlere verilmeyen haklar verilmeye çalışılırken, Müslümanların kendi ülkelerinde ibadetlerini yapamamaları yadırganmaz mı?
İşletmenin prensiplerinden bahsedilirken, olabilecek bir boykot sonucu işletmenin zarar etmesi hesaplanmıyor mu acaba?
Her ne kadar Sayın Erdemoğlu boykota ihtimal vermese de, yüzde doksan dokuzu Müslüman olan bu ülkede vatandaşların ne yapacağı hiç belli olmaz.
Kaliteli bir marka olan bu halıların ülkenin dört bir yanındaki camiler için alındığı, Müslüman halkın bu ürünleri tercih ettikleri biliniyor. Bu tavırla iç piyasadan vaz mı geçiliyor acaba?
Düşüp-kalkmayan bir Allah’tır. Allah, istediğini rızıklandırmaya, istediğinden zenginliği geri almaya muktedirdir.
Kimseyi hedef almadan, genel olarak söylemek isterim ki, ibadet edip etmemek kulun kendi tercihidir. İstediğin dini seçmekte bütün insanlar özgürdür. Ancak, Allah’la pençeleşmek, O’nunla kavgaya tutuşmak yanlıştır, korkarım ki, karşılığı ağır olur. Tarih örneklerle doludur.
Allah, hepimize hidayet etsin inşallah.
Fahrettin Çelik