Durumlar değişmez ancak biz değişiriz, bakış açımızla kültürel birikimimizle, duygularımızla, bu süreç doğumdan ölüme kadar sürer ve bu süreçte öğrenmeyi öğrenme sürecinden geçer.Bu süreçteki değişikleri kabullenmeli ve alabilmeliyiz..
Hayata daima olumlu bakıp ilerlemeye çalışıyoruz,çünkü:Güzel gören güzel düşünür,güzel düşünen hayatında hakiki lezzet ve zevk alır.. Yollarımız açılmazsa da sularımız akmasa da hatta evlerimizi su alsa da, elektriklerimiz kesilse de , barajımızdaki sular hayat verse de Malatya ovasına. Evet tütünlerimizi canlandırmak için üç gece tarlada nöbet tutsak ta … peki bunları Görmüyor muyuz? Çok net görüyoruz ama sıkıntılarla yaşamayı öğrenmiş bir millettin evlatları olduğumuz için kabulleniyoruz (daha beterini düşünerek ) oysa var olmak düşünmek ve uygulamakla olur. ,demokrasi ile olur.Boş bir kafa şeytanın çalışma odasıdır. Bir akşam yemeğinde kurtlar ve kuzuların ne yiyeceğini masaya yatırmaları demokrasinin varoluşunu gösterir. Yaşamak şölendir bu şölene herkes çağrılır fakat masaya oturanlar pek azdır .Masaya oturma peşinde değiliz insanların psikososyal ortamda sağlıklı ve refahla yaşaması peşindeyiz . Caddelerde dolaştığımda ruhları kelepçeli değil özgür gezen bedenler olmalıyız ..Fizyolojik beraberliğin, ruhsal beraberlik ile ilgisi yoktur . Yağmur ve kardan ayaklarımız ıslanıyorsa bizi düşündürmeli evet farkındayız haklı olduğumuzu düşünüyoruz ve sakin olmayı başarabiliyoruz . Bu bir erdemdir.
Sevgi yumağı ile örülmüş beyinlerin önünü açmak ne güzel. Okuma salonları dolup taşmalı acaba kaç kişi kütüphanemizdeki kaynakları görmüş? Oysa buzları kesip ışığa yaklaşmaya çalışan kardelen çiçeğinin durumu… evet kardelen ışığın kölesi olmaz bizde asla kelimelerin kölesi olmadan anlamak gibi( altyapı oluşturmak için çok okumak gerekmez suyun önünü bari kesmeyelim tüm caddeler hizmet ışığında betonarme ile donatılıyor fakat bu caddelere hiç mi kış gelmeyecek,bu caddelere hiç mi sular akmayacak düşünelim mi?) Güneş ne kadar parlarsa parlasın,, ışığından kaçanlar kıyâmete dek mevcut bulunacaktır!.
. Teknoloji çağındayız ve insanların ikamet ettiği evlerin önünden açık kanalizasyonlar geçiyorsa ve çocuklarımız oralarda oyun oynuyorsa kendimizi irdelemeliyiz!!! ancak: İnanıyorum ki beklemeyi bilen için her şey iyi sonuç verir. ilkesini doğrulayan sağduyulu insanlarsınız.
Umuda doğru güneşe doğru gizemli hayatın içinden ilerlerken her şeyin farkında olmak veya olmaya çalışmak ne güzel!! Tıpkı balçığa oltasını atmış çoçuğun umudunu kırmamak için tebessüm etmek gibi . Sağduyu ile uzanan eller kırılmaz! Belki bu eller ÇELİKHAN’ın gelişim grafiğini yükseltir. Düşünmek ve konuşmak varoluştur !.
Durumlar değişmezse de biz değişim kapılarını açan sitemizden yürümeye devam edeceğiz…
Hamza YEŞİLYURT
Selam ve saygılarımla