MEREKLI BİR KONUDA
Kur’an-ı Kerim’lerin araziye gömülmesiydi. Buna dair yüzbaşı Hikmet KURTULUŞ yanımızda hakim savcı ve sivil güvenlik görevlisinin de bulunduğu halde şunları söyledi:
—Halkın araziye kitap Kur’an-ı Kerim ve çeşitli dini kitaplar Kur’an açıklamaları gömdüğü doğrudur. Bunlardan bulduklarımız sahiplerine iade ettik. Kaynakçı var… Eğer dosyalarımızı toplamış olsaydık size kitaplarını arazide bulup da iade ettiğimiz kimselerin isimlerini verebilirdik biz Risale-i Nurlar ve Said NURSİ’nin posterlerini ve onun fikirlerini kapsıyan levhaları aradığımız için halk bunu dini kitaplarının tümünün yasak olduğu düşüncesine kapılarak araziye gömmüşler.
Bir panik havasına kapılmışlar. Said NURSİ’nin kitapları ile Müslümanlık aynı şeyler demek değildir. Bu benim şahsi kanaatim. Bilmiyorum siz nasıl düşünüyorsunuz. Çelikhan’daki halk cahil… Bunları ayıramıyor ve bu kitapları okuyanlara aldanarak bağlandıkları gördük.
Yüzbaşı bana bunları söylerken zaman zaman gözüm kendisine kayar savcı bey tedirgin görünüyordu. Sebebini bir türlü anlayamadım. Bu sefer yüzbaşı bana bir sual sordu:
Buraya niçin gelmiştiniz? Halbuki burada hiçbir siyasi olay yok!..
Aynı soruyu bana Hükümet Konağı bahçesinde bir merasim başlangıcında Çelikhan’da görevli bire Astsubay’da sormuştu…
—Türkiye’de halkının tümünün Kürt olup da hiçbir bölücülük olayının geçmediği bir ilçe benim için büyük bir ilgi konusu oldu! Dedim.
Yüzbaşı Hikmet KURTULUŞ:
—Besni’ye gittiniz mi?
Orada ki APO’cularda roket atarlar ve kaleşnikoflar bulundu dedi…
— Besni Burun çayırında ki olayları da fırsat bulursam incelemek istiyorum.
— Burada ki iki bayan öğretmeni merkez ilkokulu öğrencilerini 6 Mayıs boykotuna çağırdıklarını nasıl değerlendiriyorsunuz? Şeklindeki sorumada şu cevabı verdi:
— Bu konuda adliyeye intikal etti. İsterseniz bunu Mili Eğitim Müdürü’nden öğrenebilirsiniz. Kendisi buradadır.
— 17 Mayıs toplantımızda anarşistlerin Çelikhan’da saklandığını onlara yataklık edildiğini söyler misiniz?
— Recep’i kast ettim. Anarşistler Recep’te saklanmışlar. Çelikhan’da olanlar hakkında daha ziyade halktan bilgi alabilirsiniz. Benim size söyleyeceklerim bunlardır. Daha geniş bilgi halktan toplayacaksınız.
GÖZALTINDA BULUNANLARIN SERBEST BIRAKILMASI ÇELİKHAN’DA BAYRAM HAVASI ESTİRDİ.
4 Haziran Perşembe günü Adıyaman sıkıyönetim komutanlığı Çelikhan’da nurculuk itti hamıyla nezarete alınıp Adıyaman’a sevk edilen 3’ü imam 8 kişiyi takipsizlik sebebiyle serbest bırakıldı.
Haber aynı akşam telefonla Çelikhan’a ulaştı. İlçede aynı gece bir bayram sevinci yayıldı. Gamlı gözler birden parladı. Hafif bir yağmur çiseliyordu.
Çocuklar…
Altı yaşından küçük çocuklar bile evden eve koşuşuyorlardı. Ağızlarından iki kelime:
—NURCU BERDAN.NURCU BERDAN !.. (Nurcular bırakıldı)… Çelikhan’ın bütün evlerinde çınladı bu iki kelime:
—Nurcu Berdan! Nurcu Berdan!.. Çocukları sevinç yaymakla beraat yaymakla görevlendiren gökte bir ay vardı.
Çünkü ay sesi yankılanıyordu çocukların ağzından evlerin kapılarına camlarına…
Herkes Cuma nazmını takipsizlik kararıyla Çelikhan’a devletin öz evlerine iade ettiği imamların arkasında kılmak istiyordu. Ama onlar ancak Cuma günü akşam üstü gelebildiler… Çünkü dolanıyordu yolları ve Adıyaman’da da pek çok hassas dostları vardı.
Birçok kişi Çelikhan girişinde onarlı bekledi. Çelikhan’a şahsı manevi gibi geldiklerinde anayol bir ana baba günüydü. Sessiz bir miting var gibiydi.
Tutukluluk zamanında MİRAÇ görmüş ellere ulaşmak için Çelikhanlıların elleri birbirini omuz başlarında onlara uzanıyordu. Kadınlar çok orijinal mahalli kıyafetleri ile gözaltında salınanları gelecekleri evlerin önünde kümelenmiş beklediler. Bütün Çelikhan sevinçli iken komplocu 3–4 kişi oldukça mahcuptu.
İlçe Müftüsü şöyle diyordu:
— Nurculuğun en üst tarafında bulunan ve Beddiüzzaman’ ın naşını yıkıyan bizim hocamızdı. Beddiüzzaman’ın kendisini peygamber iddia ettiğini ve herhangi bir nurcunun onu böyle tanıdığını kim iddia etmişse ispat etsin. Ben en ileri nur talebesi ile de konuştum en ileri nurcu düşmanıyla da… Kimseden böyle bir iddia duymadım.
Yüzbaşı Hikmet KURTULUŞ Adıyaman sevk ettiği 8 kişinin sıkı yönetim komutanlığınca serbest bırakıldığı saatlerde Çelikhan’da ayrılma hazırlıklarını tamamlamıştı. Çelikhan Savcısına şu haberi bırakmış.
Gazeteci arkadaşa söyleyin bana da kendisine de zarar gelmeyecek şekilde yazsın!.. Savcı bey bunu bana Çelikhan’dan ayrılacağım saatlerde misafir olduğum evde (çünkü Çelikhan’da otel yok!) beni çağırmaya gelen belediye görevlisiyle gittiğimizde belediye reisini odasında Çelikhan Hâkiminin yanında söyledi.
Elde ettiğim bilgilere dayanarak bir haber çıkaracağım. Kulaktan duyduklarımla değil. Müsterih olunuz! Dedim.
Çelikhan’a veda ettim.
Ama bu ilçeyi çok özleyeceğimi düşünerek…