Çelikhan diye bir yer 5

Misafir Yorum

09-08-2010 21:59

Anarşistlerin arandığı bir devirde Çelikhan’da dini kitap toplatılıyordu.

Meyhane açtırmadılar.

  Çelikhan’ın gönlünden değil ama gözden uzak bulunuşun, ilçeyi ile bağlayana tutarlı bir yolun bulunmayışının zararı bir kere daha gösterecektir kendini. Yiğit Çelikhan’da bir türlü meyhane açtırmayanlar. Behire Yücesan ve Nebahat sandal’ı masum, ilköğretim müdürü ve merkez ilkokulu idarecilerini suçlu göstermek için sıkıyönetim yetkililerinin çevresinde iftira ve tezvirlere başladılar. Açığa alınan iki öğretmen de geceli gündüzlü bazı resmi kişilerle münasebetlerde bulundular. Komünist görüşteki bu öğretmenlerin ve Çelikhan’da ki aşırı sol görüşlü fakat halkın şurluluğu sebebiyle komünizm propagandası yapmaktan çekinen, bu sebeple de punduna getirip halktan intikam almak için pusuda bekleyen bazı kişilerin uydurmaları sıkıyönetim ilgililerince ihbar sayılarak bütün ilçe halkının sempati duyduğu kişiler suçlu gösterilmeye çalışıldı.

  Mükâfat mıydı?

  Hiçbir belgeye değil sırf buna dayanılarak aradan geçen kısa bir müddet sonra hava indirme özel bölük komutanı hikmet kurtuluş Adıyaman milli eğitim müdürlüğüne bir yazı yazarak:

“6 Mayıs günü merkez ilkokulunda meydana gelen olayla ilgili yapılan tahkikatın yanlış bilgi neticesi açığa alınan öğretmenler Behire Yücesan ve Nebahat sandal suçlu değillerdir. Aslında suçlu olan aynı okulda öğretmen olup nurculuk yapan Ramazan Oğuzdan ve Nevin Güntekin olup ilköğretim müdürü ve okul müdür yardımcısı bunları desteklemektedir.” Dedi. Böylece Çelikhan halkı komünizme, bölücülüğe karşı uyanık bulunmanın mükâfatını hayal kırıklığına uğramakla görüyordu.

Hava indirme bölüğü komutanını yanıltmaya çalışanlar kimlerdir?

He halde 12 oymaktan müteşekkil bir aşiret olan ve 1979-1980 in en sar’alı günlerinde tam bir güven içinde yaşayan Çelikhanlılar değildi… Çelikhanlılar değilse yüzbaşı hikmet kurtuluşun eline Çelikhanlıların sayıp sevdiği eğitimci ve din adamlarını suçlayan bir belgemi vermişlerdi, yoksa il sıkıyönetim komutanlığından bu yönden bir emir mi gelmişti?

Hayır!.. Ne bir belge ve nede bir emir…6 Mayıs kendilerine haram olanların kaynattığı bir cadı kazanı, yüzbaşı hikmet kurtuluşu yanıltmaya zorlayacak,12 Eylül hükümetinin ve devletinin hedefi olan doğrultudan muvakkat ve yanlış bir icraya sevk edecekti.

Neler toplatıldı?

Nitekim sıkıyönetim komutanlığının emirleri doğrultusunda vazife yaptıkları, yüzbaşı hikmet kurtuluşun tanzim ettiği rapordan da anlaşılan ve deniz gezmişin idamı günü bir anma vesilesi yapmaya izin vermeyen Çelikhan’daki bazı eğitimcilerle bölücülüğün amansız düşmanlarının listesi cadı kazanının kulplarını tutanlar tarafından yüzbaşıya verildi. Bununla birlikte birçok kimsenin evi ve işyeri yeniden aranmaya başlandı. Artık arananlar kaleşnikof ve APO’cu değil, kaleşnikofları Çelikhan’da patlatmayan ve APO’cuların burada barınmasına fırsat tanımayan milletin sempatisi kazanmış kişiler ve dini eserlerdi… Levhalardı, dergilerdi…

Evlerde bulunan her çeşit dini kitap, hadis, fıkıh kitapları, levhalar, kur’ani kerimler toplatıldı. Sahipleri de saatlerce ilçe içinde dolaştırılıp teşhir edildi. Sorgusuz sualsiz geceli gündüzlü nezarette bekletildi. Bilhassa Yeni Nesil gazetesi, yeniaysa yayınları, dini levhalar, köprü, zafer dergileri yakıldı. Yırtıldı…

Niçin?

Bu “niçin?” artık cevabı verilmesi gereksiz bir soruydu… Çünkü yediden yetmişe biliyordu kimin ne yapmak istediğini… O yüzden artık ne kadar sabır kuvvetleri varsa kullanmak zorundaydılar. Hem üstelik şerre karşı bir sabır kahramanı değimliydi Çelikhan…

Nezarette iki gün

İki gün nezarette tutulan camcı anlatıyor:

-önce dükkânımdan götürülen levhalarla birlikte yatılı bölge okulunda ki bir tane sakalı var, müdür diyorlar (sivil istihbarat elemanı) o’na gittik. Levhalara baktı:

-bunlar serbest al git! Dedi ben dışarı çıktım yola çıkarken üsteğmen beni çağırdı. Burada bekle, dedi. Bende kapının önünde bekledim. Biraz sonra başçavuş beni jip'e attı karakola getirdi. Karakolda ifademi almadılar. Başka bir askere verip:

-bunu içeri atın! Dedi. Saat 10 da içeri atılar ertesi günü 5 de bıraktılar. Bırakırlarken:

-sen bir daha bu levhaları bulundurma! Sen bir camcı dükkânı açmışsın, burada saygısızlık yapıyorsun, o levhalardan sana getiren olursa bize haber ver! Dediler. Levhalarım her halde karakolda… Bana iade etmediler: iki tane hadisi şerif levhası, bir tane şehadet parmağıyla işaret eden ve “ey insan düşün! Sen alakülli hal öleceksin!” yazılı levha ve vecize yazılı başka bir levha…”

Nezarete alınanlardan ilköğretim müdürünün evinde ise “zafer bizimdir” adlı kitap ve yeni nesil gazetesi bulunmuştu. Merkez ilkokul müdür yardımcısının evinde onlar ve biz adlı kitap bulunduğu için, çiftçi Abdulvahap Zorlunun evinde,”nuru-l izah” kitabı bulunduğu için ve bu fıkıh kitabını sorulan bir soru özerine:

-üç-dürt sene önce Mahmut hocadan okudum, demesi özerine Mahmut hoca nezarete alındılar. Mahmut hocanın evinde yapılan aramada ayrıca zafer dergisi Yeni Asya ittihat gazeteleri bulunmuştur.

Yırtılan levha

M. Dağaşan’ın evinde ise birkaç köprü dergisi-3 zafer dergisi, Bediüzzaman’ın bir fotoğrafı, üç dürt tane yeni aysa gazetesi bulundu. Hüseyin bakkal dükkânında boğaz köprüsü özerinde Niyazi mısrinin:

“günde bir taşı ömrümün düştü yere

Can yatar gafil hanesi oldu biç haber”

Mısraları bulunan levha vardı. Bu levha komando erleri tarafından çerçevesinden çıkarılarak yırtıldı. Ayrıca dükkânda bulunan Minyeli Abdullah, yapraklar, düşünceler, çığ, Darvin’in evrim teorisi, evrim teorileri ve mutasyonlar, çağımızda bir asrısaadet Müslüman’ı, siyasette ölçü gibi kitaplar telsizle Çelikhan sıkıyönetim ilgililerine haber verildi ve bilahare askerler tarafından yırtıldı.

 

 

DİĞER YAZILARI Kot Gömlek Kombini 01-01-1970 03:00 Yüzük Dünyası 01-01-1970 03:00 Biotin 01-01-1970 03:00 Düğünden Geriye Kalan O Muhteşem Fotoğraflar 01-01-1970 03:00 Koçali barajı, yaşam alanları ve çevremiz için bir yıkımdır! 01-01-1970 03:00 Pensilvanya’yı bırakın çelikhan yoluna bakın! 01-01-1970 03:00 Şu çelikhan yolunada bir el atarmısın! 01-01-1970 03:00 Ramazan Gökay'dan 01-01-1970 03:00 Manidar Karşılama 01-01-1970 03:00 Ustalık Dönemi Ha(1) 01-01-1970 03:00 Aşkın yalan olduğunu söylemediler 01-01-1970 03:00 Sana mucizem diyemedim...!!! 01-01-1970 03:00 Küçüğüm...!!! 01-01-1970 03:00 Keşke bizde aşkı becerebilseydik...!!! 01-01-1970 03:00 Yalnızlığın Ne Demek Olduğunu Bilir Misin 01-01-1970 03:00 Sevdamın Sessizliği 01-01-1970 03:00 Uzaktan Sevdim 01-01-1970 03:00 Olacağı buydu. 01-01-1970 03:00 Çelikhan'ın Gidişine Göz Yummuyor muyuz? 01-01-1970 03:00 Allah’a Bağlıyız 01-01-1970 03:00 Sayın Başkan Hodri Meydan! 01-01-1970 03:00 Suçlu sistem mi? Biz mi? 01-01-1970 03:00 Çelikhan diye bir yer 7 01-01-1970 03:00 Çelikhan diye bir yer 6 01-01-1970 03:00 Çelikhan diye bir yer 4 01-01-1970 03:00 Çelikhan diye bir yer 3 01-01-1970 03:00 Çelikhan diye bir yer 2 01-01-1970 03:00 Çelikhan diye bir yer 1 01-01-1970 03:00 Ceylan, Diren, Erdoğan... 01-01-1970 03:00 Açılım 01-01-1970 03:00 Şevket köse…. Sen çok yaşa… 01-01-1970 03:00 Tabutta Röveşata 01-01-1970 03:00 Doğrunun Doğrusu 01-01-1970 03:00 Erdoğan’ı dinlerken Demirel’i cuntacıları anımsadım 01-01-1970 03:00 Demokratik açılım mı ? 01-01-1970 03:00 Sevinebiliriz. 01-01-1970 03:00 CHP’de kimin hesabı tutacak? 01-01-1970 03:00 Tütünümüz Karanfil Kokar 01-01-1970 03:00 Çelikhan Anlaşılmak İstiyor 01-01-1970 03:00 Dönüşüm(Değişim) 01-01-1970 03:00 Toprak Herşeyimiz 01-01-1970 03:00 Reşat Nuri Güntekin: Acımak 01-01-1970 03:00 Simyacı’ya Farklı Bir Bakış 01-01-1970 03:00 Çılgın Bir Roman 01-01-1970 03:00 Mavi Saçlı Kız 01-01-1970 03:00