Çelikhan diye bir yer 3

Misafir Yorum

08-07-2010 17:24

    Müftü Mükremin Hoca’nın on iki oymaktan müteşekkir bir aşiret olarak tavsif ettiği Çelikhan’da anarşi ve bölücülüğün tam teşkilatlanmaya başladığı 1965 yıllarında İslami bir şuurlaşma hareketi başladı. Daha önce zaman zaman rastlanan ve membaını cehaletin teşkil ettiği garaz, menfaat, husumet gibi haller yerine samimiyet, fedakârlık, fazilet, ahiret sevabı gibi haller aldı. 12 Eylül’ün vücut bulmasında en büyük faktör sayılan anarşi ve bölücülük faliyetlerine karşı Çelikhan’ da meydana gelen en büyük tepkiyi ise doğrudan doğruya bu dini şuurlaşma hareketi sağlıyordu. Devletin burada yapacağı bir inceleme matematik olarak daima bu neticeyi raporlaştıracaktır. Bu sebeple yurt sathını kaplayan yıkıcı faliyetlerin cepheleşmenin unsurların sayıp dökmek eldeki belgelere göre TRT için ne kadar kolaysa, kendisini tamamı Kürt olduğu halde bölücülüğün kıskacından kurtarabilmiş bir ilçenin başarı sırrını ekranlarında müsbet bir hareket olarak sergilemek o derece boş olsa gerekir.

 

   TRT, belki o zaman senelerce anarşi ve bölücülüğün baş çekiçisi basına uydu olmanın kefaletini ödemiş olur.

 

   Yoksa yalnız menfi hareketlerin teşiri müsbet gösterilmediği müddetçe müsbet bir yayın sayılmaz. Beklide o, havanda bir su dövmektir.

 

   12 Mart’tan sonra sıkıyönetim mahkemelerinin “TÖS dosyası” ile çıkarılan Türkiye öğretmenleri sendikasının bir iki üyesinin Çelikhan’da da milletin birlik ve bölünmezliğini yıkmaya yönelik sinsi sinsi çalışmalarda bulunuyordu. Bilahare TÖS’ ün yerine kullanılan TÖB-DER, Türkiye’nin her yerinde olduğu gibi teşkilatını burada da kurdu. Yer olarak da  Camii Mahallesindeki bi evi seçtiler. Bu arada ilçede bir hadise yaşandı.

 

   Bir cuma günü Muharrem KOÇAK isimli bir ilkokul öğrencisi koşarak babasına şunları söyledi:

 

 —Baba, bugün Mehmet Öğretmen derse girince, “Çocuklar seslenin bakalım Allah’a…

Size şeker verecek mi? Biz maymundan üredik…” dedi. Herkes:

 

  —Allah’ım bize şeker ver diye bağırdı. Sonra yine Mehmet Öğretmen

 

  —Çocuklar birde benden isteyin! Dedi. Herkes bu sefer

 

  —Öğretmenim bize şeker ver deyince öğretmen de cebinden şeker çıkarıp bize dağıttı. Sonra da,

 

  —Allah (HÂŞÂ) vardırsa size şeker verirdi. Cennet ve cehennem diye bir şey yoktur! Dedi

 

   Çocuk Muharrem KOÇAK ailesinden edindiği az-buçuk imanla ilgili düşüncelerine dayanarak çocukluğu nispetinde bu eski ve iptidai materyalıist eğitim taktiği karşısında savunmada bulunmak istediyse de Mehmet Öğretmen tarafında azarlandı. Arkadaşlarını önünde ula kalıkla suçlandı. Kim bilir, beklide Muharrem KOÇAK’IN babası müftü olduğu için,  konunun mesuliyetini yüklenmiş ve savunmaya kalkmıştı o…

 

   Muharrem’in babası olanları diğer velilere de itikâl ettirince, aynı sınıfta çocuğu bulunan veliler çocuklarına sormuş, hadise sübut bulmuştu… Bunu üzerine bütün veliler sanki ağız birliği yapmışlar gibi manevi değerlerine yapılan bu saldırıyı hesabını Mehmet Öğretmenden sormak için okula yöneldiler. Hiçbir kimse “neme lazım başkası düşünsün”  fikri ile sapık ideolojilere gebe kalmadıkları için oturup evinde pineklemedi. İlkokulda tutuşturulmak istenen bir kıvılcımın, bir gün Çelikhan’ı yutacağını anladılar sanki…

 

   Talebe velilerinin okula doğru geldiklerini haber alan okul idarecileri telaşlandı ve giriş çıkış kapılarını içerden kilitledi. Ne olur ne olmaz diye Mehmet öğretmeni de kaçırmak üzere okulun tuvaletine soktular.

 

    Sonra jandarma çağrıldı ve öğretmen Mehmet, güvenlik kuvvetleri tarafında tuvaletten çıkarılarak jandarma karakoluna götürüldü.

 

   Halkın linç etmenden korkuluyordu.

 

   Halk ise Kaymakam’ın cipi Malatya’ya kaçırılacak diye karakola gitti.

 

   Bunu üzerine işin ciddi olduğunu anlayan karakol, öğretmeni askeri koğuşa aldı ve astsubay jandarma başçavuşu halka hitaben yatıştırmak maksadıyla kısa bir hitabede bulundu:

 

  —Onun işini biz halledeceğiz, hiç merak etmeyin. Siz onu bize bırakın dedi.

 

   Böylece milletin bir kısmı dağıldı. Bir kısmada dağılmak istemedi. Başçavuşun ısrarlı talepleri karşısında kalanlarda dağıldı.

 

   O günden sonra bu TÖB-DER’ li öğretmen bir daha görünmedi Çelikhan’da…

  

   Halk TÖB-DER in faaliyetlerini görünce ve zararını anlayınca evini bunlara kira verenleri uyardı. Ev sahibi de TÖB-DER lileri evinden kovdu. Evini TÖB-DER lilere kiralayan Mustafa YEŞİLYURT diyor ki:

 

  —Biz< evimizi kiraya verirken kiralayanların TÖB-DER li olduklarını bilmiyorduk. Sonradan anlaşıldı. Bir kerede toplantı yaptılar. 1 ay kadar kaldılar. İçyüzlerini öğrendiğimiz zaman evimizden çıkardık!..

 

    Daha sonra TÖB-DER Abuzer KAN’ın kahvesine yerleşmek için tabelasını buraya astı. Fakat tabela asıldığı yerde çok kalmadı. 

 

DİĞER YAZILARI Kot Gömlek Kombini 01-01-1970 03:00 Yüzük Dünyası 01-01-1970 03:00 Biotin 01-01-1970 03:00 Düğünden Geriye Kalan O Muhteşem Fotoğraflar 01-01-1970 03:00 Koçali barajı, yaşam alanları ve çevremiz için bir yıkımdır! 01-01-1970 03:00 Pensilvanya’yı bırakın çelikhan yoluna bakın! 01-01-1970 03:00 Şu çelikhan yolunada bir el atarmısın! 01-01-1970 03:00 Ramazan Gökay'dan 01-01-1970 03:00 Manidar Karşılama 01-01-1970 03:00 Ustalık Dönemi Ha(1) 01-01-1970 03:00 Aşkın yalan olduğunu söylemediler 01-01-1970 03:00 Sana mucizem diyemedim...!!! 01-01-1970 03:00 Küçüğüm...!!! 01-01-1970 03:00 Keşke bizde aşkı becerebilseydik...!!! 01-01-1970 03:00 Yalnızlığın Ne Demek Olduğunu Bilir Misin 01-01-1970 03:00 Sevdamın Sessizliği 01-01-1970 03:00 Uzaktan Sevdim 01-01-1970 03:00 Olacağı buydu. 01-01-1970 03:00 Çelikhan'ın Gidişine Göz Yummuyor muyuz? 01-01-1970 03:00 Allah’a Bağlıyız 01-01-1970 03:00 Sayın Başkan Hodri Meydan! 01-01-1970 03:00 Suçlu sistem mi? Biz mi? 01-01-1970 03:00 Çelikhan diye bir yer 7 01-01-1970 03:00 Çelikhan diye bir yer 6 01-01-1970 03:00 Çelikhan diye bir yer 5 01-01-1970 03:00 Çelikhan diye bir yer 4 01-01-1970 03:00 Çelikhan diye bir yer 2 01-01-1970 03:00 Çelikhan diye bir yer 1 01-01-1970 03:00 Ceylan, Diren, Erdoğan... 01-01-1970 03:00 Açılım 01-01-1970 03:00 Şevket köse…. Sen çok yaşa… 01-01-1970 03:00 Tabutta Röveşata 01-01-1970 03:00 Doğrunun Doğrusu 01-01-1970 03:00 Erdoğan’ı dinlerken Demirel’i cuntacıları anımsadım 01-01-1970 03:00 Demokratik açılım mı ? 01-01-1970 03:00 Sevinebiliriz. 01-01-1970 03:00 CHP’de kimin hesabı tutacak? 01-01-1970 03:00 Tütünümüz Karanfil Kokar 01-01-1970 03:00 Çelikhan Anlaşılmak İstiyor 01-01-1970 03:00 Dönüşüm(Değişim) 01-01-1970 03:00 Toprak Herşeyimiz 01-01-1970 03:00 Reşat Nuri Güntekin: Acımak 01-01-1970 03:00 Simyacı’ya Farklı Bir Bakış 01-01-1970 03:00 Çılgın Bir Roman 01-01-1970 03:00 Mavi Saçlı Kız 01-01-1970 03:00