ŞIRNAK - Irak'ın Kürdistan Bölgesi sınırına yakın bölgede kaçakçılık yapttığı bildirilen yaklaşık 40 köylünün gece saatlerine doğru köye geri dönüşleri sırasında savaş uçaklarının bombardımanına tutulduğu bildirildi.
Yerel kaynaklar, bombardımanda 35 kişinin parçalanarak yaşamını yitirdiğini öne sürerken, ölü sayısının artabileceğinden endişe ediliyor. Parçalanmış ve yanmış cenazeleri traktörlere ve minibüslere yerleştiren köylüler, cenazeleri Ortasu Köyü'ne götürdü. Köylülerin bölgedeki cenaze arayışı sürüyor.
BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ile Gültan Kışanak'ın da bölgeye gittiği öğrenildi.
Olayın ardından canlı yayın yapan Roj Tv'ye bağlanan Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan, "'Başbakan Erdoğan'ın özel kalemine ulaştım. Özel kalem, Erdoğan'ın sağlık durumundan dolayı şu an onu uyandıramayacağını söylemiş. Diğer bakanlar ve yetkililer de istirahatte olduğu söylendi'' dedi. Bu katliamı açığa çıkartacağız. Açılım dedikleri paketlerden bomba çıkıyor. Halkımız duyarlı olsun'' dedi.
'ASKERLER KAÇAKÇILIK YAPILDIĞINI BİLİYORDU'
Olay ile ilgili bilgi veren ve olayın meydana geldiği bölgeye giden Ortasu (Ruboski) Köyü'nde oturan Naim Enç adlı yurttaş, kaçakçılığın köylüler için tek geçim kaynağı olduğunu ve uzun süredir yapıldığını, askerlerin de bunu bildiğini ve ses çıkarmadığını söyledi. Mazot, şeker gibi ihtiyaçları karşılamak için köylülerin yine sınırı geçtiği ve geri dönüşte bombardımana tutulduğunu ifade etti. "Cenazeler param parça olmuş ve yanmış. Eller, kollar, bacaklar her parça bir tarafa savrulmuş. İnsanlarla birlikte katırlarda parçalanmış ve yanmış" dedi.
YAŞAMINI YİTİRENLERİN İSİMLERİ
İsimleri belli olanların isimleri şöyle: Seyit Enç, Özcan Uysal (15), Mehmet Encü, Nevzat Encü, Hamza Encü, Şervan Encü, Cemal Encü (15), Osman Encü, Şivan Encü,Bilal Encü, Mehmet Ali Tosun, Nadir Alma, Mahsun Encü, Salih Encü, Hakiki Encü, Yüksel Ürek, Salik Ürek, Serhat Encü, Adem And, Savaş Encü, Selahattin Encü, Bedran Encü, Hüseyin Encü, Aslan Encü, Cevat Encü, Erkan Encü, Selman Encü, Orhan Encü, Fadıl Encü,Vedat Encü, Cihan Encü, Fikret Encü, Hüseyin Encü, Erkan Encü, Zeydin Encü, Çetin Encü.
Roboski köyünde yapılan katliamla ilgili açıklama yapan Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanları Ahmet Türk ve Aysel Tuğluk, Kürt halkının organize bir katliamla karşı karşıya olduğunu belirtti.
ANKARA - DTK Eşbaşkanları Ahmet Türk ve Aysel Tuğluk, Şırnak'ın Uludere ilçesi Roboski (Ortasu) köyünde dün akşam saatlerinde yapılan katliamla ilgili yazılı açıklama yaptı. Kürt coğrafyasının bir kez daha acının, zulmün, sömürünün, katliamın mekanı olduğuna dikkat çekilen açıklamada, Kürtlere reva görülen öldürme politikasının hızından ve yönteminden hiçbir şey kaybetmediği belirtildi. Katliamın Halepçe'yi, Geliyê Zilan'ı, Dersim'i ve nice işlenmiş katliamı hatırlattığına vurgu yapılan açıklamada, uzun süredir faşist, tekçi ve ırkçı bir tutumla Kürtlere karşı her alanda savaş ilan edildiği ifade edildi.
'Organize bir katliamla karşı karşıyayız'
Topyekün savaş konsepti çerçevesinde gerçekleştirilen özel bir savaş uygulamasıyla karşı karşıya olunduğunun belirtildiği açıklamada, "Bu vahşet sonrası devlet yetkilileri ve yandaşları medyanın sessiz kalması organize bir katliamla karşı karşıya kaldığımızı kanıtlar nitelikte. Katliam tanıklarının bombardımandan önce güvenlik mensuplarının kendilerini 'buradan geçmeyin' deyip başka bir yöne doğru yönlendirmeleri bu kanımızı destekliyor. Durum budur ve göründüğünden daha tehlikeli planların devrede olduğu, dolayısıyla sonuçlarının da geri dönülmez zeminlere yol açacağı bizce kesindir" denildi.
'Kendine insanım diyen herkese' çağrı
Siyasal, sosyal, kültürel soykırımın yanı sıra bu katliamla "fiziksel soykırım" yaparız tehdidinin de Kürt halkı üzerinde sallandırıldığına dikkat çekilen açıklamada, "Siyasetçisi, sanatçısı, avukatı, gazetecisi ve aydınına tutuklama terörünün olduğu bir faşizm döneminde iş bombardımanlarla katlederek Kürtleri nefessiz bırakma raddesine gelmiştir" ifadelerine yer verildi. Açıklamada, "Bizim için kendi ülkesinde yaşayan halka terör uygulayan bir devletin meşru bir dayanağı yoktur. Olamaz. Bizim için bu devletin ve katliamın politikalarının herhangi bir meşruiyeti olmadı, olmayacaktır" denildi. Kürtlerin özgürlük taleplerini baskıyla, kanla, terörle bastıracaklarına inananlara seslenilen açıklamada, "Kürtler ilk kez bir devlet katliamıyla karşılaşmıyorlar. Bundan önce de defalarca denediniz. Tasfiye seferleriniz diğerlerinde olduğu gibi bugün de sonuçsuz kalacaktır. Değerli halkımız ve onun temsilcisi olan bütün örgütlü gücümüz sonuna kadar direnecek ve size boyun eğmeyecektir" ifadesi kullanılarak kendine "insanım" diyen herkese Kürtlerin katledilmesine artık sessiz kalmamaları çağrısı yapıldı. DİHA
